Ana içeriğe atla

Bireyin Kısa Manifestoları -2- Survival of the Fittest

Bireyin Kısa Manifestoları -2- Survival of the Fittest

Bu sitenin yazarı olduğumuz zaman yazdığımız ilk yazılardan olan "bireyin kısa manifestoları" üzerine yeni bir yazı yazmak istiyorum. Normalde yazılarımda saygı gereği "biz" kelimesini özellikle kullanmaya dikkat ederim; ancak vereceğim mesajı vurgulamak açısından bu seferlik "ben" takısını kullanacağım. Dolayısıyla sizlerin nezdinde oluşabilecek rahatsızlıktan ötürü şimdiden özür dilerim.

Aslında ben bir felsefeci değilim, sosyolog ya da uyduruk bir şekilde "hitapcı ya da hitap edici" hiç değilim. Bu başlıktaki yazılardan bir beklentim yok ya da zorunda kaldığım için de böyle bir yazı yazmıyorum. Yani böyle bir yazıyı yazdığım zaman hayatımda birşey değişmeyecek ya da birşeyleri değiştirmeyeceğim.  Şu an sadece toplulukların içinde düşünceleri sindirilen, yalnız kalan, dışlanan her insanın yaptığı şeyi yapıyorum: fikirsel olarak hayatta kalmaya çalışıyorum; yani Charles Darwin'le ortaya çıkan, Herbert Spencer'ın ifade ettiği üzere "Survival of the Fittest", "Güçlü Olanın Hayatta Kalması"  

Yazacak çok şey var, neyse bir yerden başlamak lazım... Charles Darwin'in türlerin kökeni isimli çalışması, canlıların çevreye uyum sağlamak için değişim geçirdiğini*** gösterir. Bu basmakalıp batı insanında canlıların hep aynı kaldığı fikrini temelinden yıkan bir çalışmadır. İşte, bugün bireylerin çevrelerindeki topluluklarda hayatta kalabilmek için nasıl "Survival of the Fittest" olduğunu incelemek istiyorum. Öncelikle yakın zamanda yaşadığım şöyle bir anımla başlayayım:

Yaşadığım mahallede park yeri az, araba çok olduğu için sürücüler çoğu zaman kaldırımlara arabalarını park ederler. Eee, haliyle insanlar bundan şikayetçi olduğu için bazen arabaların cam sileceklerini kaldırırlar. İşte, bir akşam yaşadığım apartmanın önünde bir gencin arabasının sileceğini koparılmış. Ben de apartmandan çıkarken, genç adam beni gördü ve bunu yaşadığım apartmandan kimin yaptığını sordu. Onun kesin yargısına göre araba yaşadığım apartmanın önünde olduğu için içerisindeki birileri arabasına zarar vermiş olmalıydı. Ayrıca, dediğine göre onun yaşadığı apartmanın önüne diğer apartmanların araçları geliyormuş ancak hiçbirinin arabasına zarar vermiyorlarmış.

Öncelikle bu genç arkadaşı haklı bulduğumu söyleyerek başlayayım; hiç kimse hiç kimsenin malına zarar veremez, buna hakkı yoktur. Ancak, önyargılı bir şekilde suçlunun herhangi bir bireyden çok bir apartman olduğu söylemesi... Evet, insanların topluluklara entegre olarak hayatta kalma içgüdüsünün en bariz örneklerindendir bu. Bireyler yaşadıkları apartmanlara, yani topluluklara, kendini adar ki kendisine zarar verebilecek bir durumda apartmanı onun yerine karar versin.

Biz insanoğulları; hayatta kalabilmek için yemeye, giyinmeye, arkadaş edinmeye ihtiyaç duyan zayıf yaratıklarız. Bunun içinde topluluklar kurar, en güçlü olduğunu bildiğimiz topluluklara sığınırız. Gün gelir, içinde bulduğumuz topluluklar zayıflarsa, güçlü olanın yanına kaymaya çalışırız. Bu esnada belki onurumuzdan, karakterimizden hatta inancımızdan kaybederiz; ama kaybettiğimizi bilmek istemeyiz belki de umursamayız. 

Kendimizi "şuncu, buncu, şöyleci, böyleci, oist, şutik, veni vidi vicici" diye sınıflandırak; madden ya da hiç olmazsa "ruhen" sağlam bir konumda olmak isteriz. Kim ki arabasının arkasında holigan spor takımının amblemlerini, parti-boy amblemleri ya da istizm'cilerin afilli sözlerini taşır; ona trafikte kim dokunabilir ki ? Bilmem ne nerdeğine üye olunca sana açılabilecek iş,aş kapıları olmaz mı her zaman ? Yirmiye bir dövüşerek Kasımpaşa çorbası olabilecekken, yirmiye kırk, altmış, seksen, yüz dövüşmek yaramaz mı insana ?  

Aaa bir de kültürel gruplaşmalar var. Mesela insanların kameralı telefon alarak fotoğraflarını sağda solda paylaşması... Böyle bir telefonun yoksa (hele bir ince uçlu şarjı olan bir telefonun varsa) birileri seni "ne cüret" diye azarlamıyor mu ? Mesela, gittiğin her yerde check-in yapıp, selfie çekmeye başlarsan hayatı dolu dolu yaşayanlar topluluğuna girer, böylece yaşamsal olarak üstün bir elit sınıfa ait olduğunu hissedersin... Bu manen bir güç değil mi ? En moda elbiseleri giyebilmeli, en trend barları ve restoranları bilmeli, bestseller kitapları okumalı, hitbox filmleri izlemelisin ki arkadaşların, sevgililerin karşısında cahil düşmeyesin. Hatta yakın zamanda "dıttırıyı çok şekerli içiyorsun, şekerli içme" topluluğu diye birşey çıktı; tabii insan şekerli dıttırı içince topluluğun yaşam oranı pat diye düşüyor.  


Tabii, aşk toplulukları bile var artık. Şimdi, her 'moderin' bireyin otuzuna kadar bir bölük sevgilisi olması lazım ki, tecrübeleri neticesinde evlendiği kadının hayatını mahvedip mahvedemeyeceğini anlasın. Hatta 'çağdaş', 'evlenme döneminde' olan bir sevgilinin bile en az üç sevgilisi olmalı: Biri görünen, biri görüneni aldattığı biri de kendisine kör kütük yanık olan... Böylece evlenmeye ihtiyaç duyduğu anda yanında kalan birini bulabilsin.         

Tamam her şeyi anlarım, biz hayatta kalmak için bir arada yaşamak zorundayız, katılıyorum. Peki, bizim kurduğumuz topluluklar, birbirini niye sindirmeye çalışıyor ki ? Beraber yaşayamaz mıyız ? 
Hayır, çünkü toplulukların yaşama hatta adaptasyon şansı insanlara göre daha azdır. Bir kişi bir ekmeğe sağol der, bin kişinin önüne koyarsan birbiriyle kavga eder (buralara iyi hazırlanmadım, varsayım geçiyorum). Birde, insanlar için dünyanın kofti malları gelip geçici bir heves gibi sanki... Bu gelip geçici heveslerin yerine başka bir şey koymak istiyor insan; bu yüzden bulunduğu topluluktan ayrılıp, başka bir topluluğa geçiyor.     

Evet, bu yazının sonuna gelirken bir problemi ya da bir durumu belirtip size herhangi tavsiye ya da sonuç vermedim. Kimilerine göre doğru, kimilerine göre yanlış... Bakalım, neyin ne olduğu zamanla belli olur diye umuyorum. 

Not:    

***Charles Darwin'in bu çalışması, çok sonraları, insanın maymundan geldiği gibi ( bana göre) alakasız bir yere varmıştır, Sadece insanların çevreye adaptasyonundan kökeninin maymundan geldiğine dair bir kanıt nasıl sunulabilir, merak ediyorum; ya da madem bu zamana kadar maymun hayatta kalabilmek için insana evrildi o zaman niye dünyada hala şempanze ya da maymun var bilmiyorum. Açıkcası, doğadaki hayvanların insanlara göre çok çok güçlü olduğu düşünülürse; madem ki böyle bir tek köken var niye tam tersi olmadı da zeki, çok beyinli hayvanlar insanlardan türemedi diye düşünüyorum.  
     

Yorumlar

Popüler Yayınlar

A, B, C, D, E... Otomobil Segmentleri...

Otomobil Segmenti Nedir Bu yazımızıda sizlere aşağıdaki otomobil segmentleri hakkında özet bilgi vereceğiz. Keyifli okulamalar. A Segment - Basic – Mini Sınıf – Minicar – Şehir Arabası – Economy Car – City Car B Segment - Small – Küçük Sınıf Otomobiller – Küçük Aile Arabası C Segment - Lower Medium – Alt Orta Sınıf Otomobiller D Segment - Upper Medium – Üst Orta Sınıf  Otomobiller E Segment – Executive – Üst Sınıf  Otomobiller F Segment - Luxury – Lüks Sınıf  Otomobiller S Segment - Sports – Spor Otomobiller M Segment - Multi Ourpose Otomobiller J Segment - Sport Utility Otomobiller Otomobiller birbirleri ile kolay kıyaslanması amacıyla farklı sınıflara ayrılmaktadır. ABD’nin aksine Avrupa ülkeleri düzeyinde bu konuda belirli bir kural-yönetmelik bulunmamaktadır. Otomobillerin sınıfları bilinen marka ve modellerin kıyaslanması yoluyla tanımlanmaktadır. Örneğin Volkswagen Polo, Golf ve Passat iç hacim ve ebat farklılıkları nedeniyle farklı sınıflarda yer almak

Hibiskus (Mekke gülü,Nar çiçeği) Nedir ve Faydaları Nelerdir ?

Hibiskus Nerede Yetişir Anavatanı Neresidir? Hibiskus’un latince adı Kerkedeh’dir. Kerkedeh ise Sudan çöllerinde yetişen susuzluk gideren bir bitkidir. Zaten latince ismi olan Hibiskus da vücuda şifa veren, ferahlatan anlamındadır.Çay gibi demlenip içilir. Sudan’ın geleneksel bir içeceğidir. Halk dilinde yaprakları güle benzetildiği için Mekke gülü ya da Nar çiçeği olarak da bilinmektedir. “Agua de Jamaica” veya “Jamaika Gülü” adı verilen “hibiscus sabdariffa” bitkisi Jamaika, Meksika, Orta Amerika, Güney Amerika ve Karayip adalarına özgü bir bitkidir. Jamaika’da genellikle zencefil ile birlikte karıştırılıp, çay veya soğuk içecek olarak tüketilir. Hibiskus çayı “ekşi çay” olarak da bilinir. Yağları Yakıyor İçeriğinde yüksek oranda C vitamini bulunduran nar çiçeği, vücudun güçlenmesini ve yağ hücrelerinin yakılarak yok edilmesini sağlıyor. Özellikle basen, göbek, bel çevresinde birikmiş yağlar için nar çiçeği çayı faydalı etki gösteriyor. Kan Şekerini Düzenliyor. Bilimsel ar

Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım - How To Knitting Increase And Decrease 1

Örgümüzü kol altına kadar istediğimiz uzunluğa varana dek örüyoruz. Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Sonra şişimize 5 ilmek atıyoruz. Bunun İçin baş parmak yardımıyla bir halka oluşturup şişten geçiriyoruz. ( Başka bir ilmek atma şeklini yarın sizlerle paylaşacağım inşaallah.) Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Sonra ilmeğimizi ipi çekip sıkılıyoruz. Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Bu 5 ilmeği attıktan sonra ilk 4 tanesini örüyoruz. 5. ilmek ile 6. ilmeği yani ( 5 ilmek atmadan önceki ilk ilmeğimizi ) beraber örüyoruz. Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Şimdi örgümüzü çeviriyoruz. Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Sol taraftaki ilk ilmeği örmeden sağ şişe aldık ve düz idi. Bu yüzden ipi kendimizden tarafa al

Düz Dar Etek Kalıbı Çizimi

Öncelikle lazım olacak malzemeleri ve bilgileri edinelim  Parşömen kağıdı, A4 kağıdı, cetvel , riga cetveli , kağıt makası , mezura , kalem Bel ölçüsü = 70 cm  Kalça ölçüsü = 94 cm  Kalça düşüklüğü = 20 cm Etek boyu = 55 cm Arka Kalça Hattı Uzunluğu Kural: (Kalça Ölçüsü / 4) + 1 =  24,5 cm =(94/4)+1 = 24,5 cm Ön Uzunluk Kural: (Kalça Ölçüsü / 4) - 1= 22,5 cm =(94/4)-1 = 22,5 cm Pens Hesaplaması Kural: (Kalça Ölçüsü - Bel Ölçüsü) / 2 = 12 cm   =( 94 – 70 ) / 2 = 12 cm 12 yi kural dahilinde 4 parçaya ( Ön , Ön Yan , Arka Yan , Arka   ) dağıtıyoruz. Kural 1: En az pens Önde , En fazla Yanlarda , Fazla Arkada olmalı. Kural 2: Ön Yan ve Arka Yan eşit olmalı. (Ön Yan = Arka Yan) Oranlar isteğe bağlı değişebilir, önemli olan kurallara uymasıdır. Uygulama : Anlaşılması kolay olsun diye A4 kağıdına eşel cetveli ile çizdim.Aynı şekilde parşömen kağıdına uygulayarak kalıbınızı çıkarabilirsiniz. Eşel cetveli: Dikiş malz

Boncuktan Salon Takımı Nasıl Yapılır ? Grafikli Anlatım

Gerekli malzemeler: Çizmeli Naylon ip , Pense , 1 kilo Cam kum boncuk , 1/2 kilo Cam boru boncuk , Makas , Çakmak , Boncuk iğnesi. Motifimize başlamadan önce, ipin dolaşmaması için ipi gerdirmeyi unutmayalım ! 2.85 cm ip keselim ve iki kat yapıp bağlıyalım. Sökülmemesi için ucunu çakmakla yakıyoruz.Şimdi ipliğimize 12 boncuk geçirelim. İğnemizi en baştaki boncuğun içinden geçirip halka yapalım. Sonra iğneye ( 1 boru 3 kum 1 boru ) geçirip Halkamızın ikinci boncuğundan iğnemizi geçirip çıkartalım. Geri dönüp iğnemizi son taktığımız boru boncuğun içinden geçirip borunun üstüne çıkıyoruz. 3 Kum 1 Boru takıp halkamızdaki üçüncü boncuktan geçiyoruz.Tekrar son taktığımız borunun içinden geçip tepeye çıkyoruz.12 kum boncuk bitene kadar bu işlemi tekrarlıyoruz. bitirişi yaparken İlk başladığımız yerle birleştiriyoruz.3 kum ipimizdeyken ilk başladığımız 3 lü nün birinci boncuğundan girip ikinci boncuğundan (yani orta boncuktan) çıkıyoru

İlk Defa Başlayacaklar için Uçak Yolculuğu

Merhaba, Bugün, uçak yolculuğu yapacaklar için genel bilgiler vermeye çalışacağız.  Deneyimlerimizi aktarmya çalışacağız, gene de her türlü bilgiyi ucuş yapacağınız havayolundan almanız sizin için daha yararlı olur. Yapacağınız herhangi bir yanlıştıktan ötürü de sorumluluk kabul etmiyoruz. -Uçuş süreci dört temel adımdan oluşur: 1. Havalimanına Geliş : Uçağınızın kalkış vaktinden; yurtiçi uçuşlar için en az iki saat, yurtdışı uçuşlar için en az 3-4 saat (pasaport kontrolü yüzünden) öncesinden havalimanına varmanızı tavsiye ederiz. 2. Giden Yolcu Girişi: Adı üstünde bulunduğunuz havalimanından başka yere gitmek isteyen yolcuların havalimanına girdiği yerdir. Bir çeşit x-ray cihazı ile vücut ve eşya taraması yapılır. Aramaya girmeden önce üstünüzde taşıdığınız her eşyayı, varsa, yedek bir çantaya atmanızı tavsiye ederiz. Bunun sebebi ise üst aramasında, elbise, ayakkabı ve gözlük hariç sanırım, hiçbir eşyayı üzerinizde taşımanıza izin verilmez. Yurtiçi uçuşlarda

Karekök İki'nin İrrasyonel Olduğunun İspatı

Öncelikle rasyonel ve irrasyonel sayılarının tanımını yapalım: Rasyonel sayı: Payı ve paydası tamsayı olan bir kesir olarak ifade edilebilen, bir diğer değişle virgülden sonraki belirlenebilen kısımdır. 1/2, 0,75, 0,50, 2 bunlara verilebilecek örneklerdir. İrrasyonel sayı: Payı ve paydası tamsayı olan bir kesir olarak yazılamayan sayılardır. Virgülden sonraki kısmı belirlenemez. Pi sayısı ve e sabiti, bunların en meşhur örneklerinden biridir. Şimdi karekök iki'nin irrasyonel olduğunun ispatına geçelim. Bunu yaparken karekök ikinin neden rasyonel olamayacağını ispatlayacağız: Kök ikinin , a ve b tam sayı olacak şekilde, a/b şeklinde ifade edilebildiğini düşünelim. Ayrıca, a ve b'nin aralarında 1'den başka ortak böleni olmadığını varsayalım (bu varsayımımız doğrudur, çünkü aralarında ortak böleni olsa bile a veya/ve b sadeleştirilip aralarında asal yapılabilir). Kök iki = a/b (1) Denklem (1) de eşitliğin her iki tarafının karesini alırsak ve

Akü Takviyesi

Bir sabah uyandınız. Aracınıza gittiniz. İşe geç kalmış olabilir, çocuğunuzu okula bırakmak zorunda kalabilir ya da herhangi bir sebebiniz olabilir. Koltuğa oturdunuz. Anahtarı kontağa taktınız. O da ne! Göstergeler açılmadı. Açılsa bile pır pır edip duruyor. Ayrıca marş basmıyor ve farlar sönükleşiyor . Başınızı direksiyona boşuna vurmayın, % 99 akünüz bitmiştir. Böyle zor bir durumla hepimiz karşılaşabiliriz. Bu yazımda akünün bitme sebepleri ve yapılacak işlemlerden bahsetmek istiyorum. Akü: Akü kelimesi Akümülatör'ün kısaltmasıdır. Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depolayan ve gerektiğinde bunu yine elektrik enerjisine dönüştüren enerji kaynağıdır. Otomobillerde marş sistemini, ateşleme sistemini, ışıkları ve diğer doğru akım devrelerini çalıştırır. Akülerde standart olarak kurşundioksit içeren pozitif plakalar, saf kurşun içeren negatif plakalar, sülfirik asit (%39) ve saf su karışımı (%61) elektrolit bulunur. Akü Neden Biter? Akünün boşalma sebepl

Çekirgeler Hakkında Önemli Bilgiler

Yaşadığı yerler: Sıcak bölgelerde . Tarla, çayır ve su kenarlarında rastlanır. Özellikleri: Arka bacakları uzun ve sıçrayıcı özelliktedir. Ekinler için zararlıdırlar. Göçmen olanları, 5-6 cm veya daha uzunları vardır. Ömrü: Dört ay kadardır. Çeşitleri: Tarla, yeşil, değnek, İtalyan, Mısır, Afrika göçmen çekirgesi en meşhurlarıdır. Düzkanatlılar (Orthoptera) takımına bağlı böcekler. Ağız parçaları kesici ve çiğneyici olup, çoğunlukla nebâtî, bâzan da hayvânî maddelerle beslenirler. Uzun yapılı başlarının yanlarında bir çift iri petek göz ve alınlarında üç adet basit (osel) göz vardır. Bir çift olan antenleri, bâzılarında kısa, bâzılarında uzun olup, dokunma ve kokuya duyarlı kıllarla bezenmiştir. Çok uzak mesâfelerden rüzgârın getirdiği nebâtî besinlerin kokularını alırlar.  Üç parçalı göğüs kısımlarının her bölümünden bir çift bacak çıkar. Kanatlar da göğsün son iki halkasında yer alır. Üç çift bacağın ilk iki çifti yürümede, iri ve daha güçlü olan son çifti sıçramada kullanıl

ABS, ESP, VSA... Nedir bunlar?

Günümüzde otomobillerin sahip oldukları teknik özellikleri simgeleyen terimlerden bahsetmek istiyorum. Otomobillerin donanımlarını ve teknolojik özelliklerini anlatan ifadeler, yabancı dillerdeki kullanımlarına göre kısaltıldığı için anlaşılması güçleşiyor. Üstelik, aynı teknik özellikler, üreticiler tarafından farklı isimlerle de anılabiliyor. Aynı özellik, bir otomobil markasında farklı, diğer markada farklı isimlendirilebiliyor. Genelde sürüş güvenliğiyle ilgili bu terimlere kısaca değinelim; ABS (Antiblock Brake System) ABS , sürücülere, tekerlekler kilitlenmeden fren yapma olanağı sağlayan, bu sayede aracın manevra ve kontrol yeteneğini artırarak sürücüye yardımcı olan sistemi ifade ediyor. ASR (Acceleration Slip Regulation) Kısaca antipatinaj sistemi olarak de çevrilebilen ASR , araçta patinaja geçildiğinde çekiş olan tekerleklere giden gücü kontrol ederek tutunmayı sağlıyor. Bu sistem, bazı markalarda '' EDL -Elektronik Diferansiyel Kilidi'' olar