Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım 4, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İstanbul'un Gözde Adalarından : Kınalı Ada

Kınalı Ada Adını; Makilerin kızıl renkli olmasından dolayı almıştır. Çınar, Teşvikiye ve Manastır Tepesi olmak üzere adada bulunan bu üç tepeden, bu küçük, sevimli adayı doyasıya seyredebilirsiniz. İstanbul adaları içinde en küçük adalardan biri olan bu muhteşem ada 1500 X 1100 km büyüklüğündedir. Geçmiş yıllarda suyun ve elektriğin olmadığı bu ada, diğer adalara nazaran daha sessiz ve sakindir. Adaya elektrik 1946'da gelmiş önceleri taşıma suyla idare edilen Kınalı Ada susuzluktan ancak 1981 yılında kurtulmuştur. Nasıl Gidilir? Ada'ya Bostancı, Kadıköy, Kabataş, Karaköy ve Eminönü'nden kalkan motorlarla, vapurlarla ulaşım mümkündür. Neler Yapılabilir? *Bisiklet kiralanır. *Ada sokakları dolaşılır. *Manastır Tepesi gezilir ve dolaşılır. *Ayazma'da denize girilir. *Bahar Pastanesi'nde dondurma yenilebilir. *Manastır Tepesi'ndeki büyük ağacın altından İstanbul seyredilir. *Pembe Köşk pansiyonunda ko

İlginç Fransızca Atasözleri

Atasözleri, geçmiş toplumların geleceğe bıraktığı kısa ama önemli hatta kritik nasihatlerdir. Her ne kadar atasözlerini çok umursamasak da, deneyimlere dayalı olduğu için...  Neyse, bu başka bir konu. Biz bu gün bazı ilginç fransızca atasözlerinin karşılığını vermeye çalışacağız.  Amacımız, her millet için atasözlerinin aynı olduğunu, sadece söyleme biçiminin farklı olabileceğini göstermektir. "On n'apprend pas aux vieux singes à faire des grimaces." Tercümesi "Yaşlı maymunlara yüzlerini degiştirmesini öğretemezsiniz" şeklindedir. Yani yaşlandıkça yeni bir şey öğrenmek zorlaşı. "Chacun voit midi à sa porte." Tercümesi "Herkes öğleni kendi kapısında görür" şeklindedir. Yani herkesin yaptığı kendinedir. "À cheval donné on ne regarde pas les dents" Tercümesi "Hediye edilmiş bir atın dişlerine bakma." şeklindedir. Yani verilmiş bir hediyenin kusuruna bakmamak gerekir. "Celui que est lent à manger