Ana içeriğe atla

Deprem Nedir? Zelzele Nedir? İstanbul Depremi Ne Zaman Olacak?



Yeraltındaki kayaların büyük basınçların tesiriyle değişmesi ve kırılması neticesinde yeryüzünde meydana gelen sarsıntı. Binâlarda ciddî hasarlar yapıp yeryüzünün görünüşünü değiştirebildiği gibi geniş çapta can ve mal kaybına da sebep olabilir.

Depremin Sebepleri Nelerdir?

Her şey Allahü teâlânın yaratmasıyladır. Bunlar bir sebeple hâsıl olduğu gibi, zelzeleyi meydana getiren sebebe göre üç çeşide ayrılır. Bunlar yeraltındaki büyük boşlukların göçmesine dayanan çöküntü zelzeleleri; yanardağ püskürmesi, mağma faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan volkanik zelzeleler ve yer kabuğunun kırılması, kayması gibi hareketleriyle meydana gelen tektonik zelzelelerdir. Jeolojik zelzelelerin % 90’ı tektonik tiptendir. % 3’ü çöküntü, % 7’si volkanik tiptir Türkiye’deki zelzelelerin çıkış sebebi Jeolojik hareketlere dayanır. Karmaşık bir yapıya sâhip olan zelzeleyi izah edebilmek için yerkabuğunun mozaik gibi dizilmiş hareketli plakalardan meydana geldiği düşünülebilir. Bu plakaların herhangi bir hareketi yerkabuğunda kopma, kayma, genleşme, göçme ve volkanik püskürme gibi jeolojik hâdiseler meydana getirir.

Depremler İnsanlar Tarafından Hissedilebilir mi?

Bir günde binlercesinin meydana geldiği böyle zelzelelerin çok azı insanlar tarafından hissedilebilir. Kimisinin şiddeti çok düşük, kimisi de insanların olmadığı yerlerde cereyan eder. Bu hafif sarsıntılar ancak sismograf denen âletlerle tespit edilebilir. Yer altında iç merkez, ocak, odak veya hiposantr denen zelzelenin başlangıç noktasında meydana gelen sarsıntı dalgalar hâlinde yayılarak yeryüzünde üst merkez veya episantr denen bir noktada zelzele şoku olarak ortaya çıkar. Burası yeryüzünde zelzelenin merkezidir ve buradan uzaklaştıkça şiddeti azalır.

Depremin Şiddeti Hangi Cihaz ile Ölçülür?

Zelzele esnâsında meydana gelen titreşimli dalgaları kaydedip grafiklerini çizdirmek için sismoloji merkezi denen yerlerdeki sismograf âletleri kullanılır. Çeşitli merkezlerce elde edilen kayıtlar karşılaştırılarak zelzelenin derinliği ve merkezi tespit edilebilir. Hafif bir sarsıntı ve yeraltından gelen gürültülerle başlıyan zelzele âniden şiddetlenerek tesirini gösterip tekrar yavaşlamaya başlar.

Neticede söner ve hissedilmez olur. Bu hâdiseler cereyan ederken sismoloji merkezlerinde hızları ve doğrultuları değişik üç çeşit dalga hissedilir. P, S ve L diye adlandırılan bu dalgalardan “P” dalgaları en hızlı yayılır ve yayılma doğrultusunda gidip gelme şekinde titreşim yaptığından boyuna dalgalar da denir. En önce bu dalgalar hissedilirler. “S” dalgalarının hızı biraz daha azdır ve titreşim hareketi yayılma doğrultusuna dik düzlem üzerinde olmak üzere aşağı yukarı olacak şekildedir. Bu sebeple enine dalgalar da denir.

“L” dalgaları veya uzun dalgaların hızları çok azdır. Kayıt merkezlerine en son gelirler ve grafikler üzerinde şiddetli tesirler yaptıkları gibi en yıkıcı tesirleri de bu dalgalar yaparlar. P, S, L dalgalarının
yayılma hızlarının farkından, dolayısıyla yayılma sürelerinden faydalanarak zelzele merkezinin sismoloji merkezlerine uzaklıkları tespit edilir. Üç istasyona uzaklığı tespit edildikten sonra bu uzaklık yarıçap olmak üzere kayıt üslerinden çemberler çizilir. Çemberlerin kesiştiği nokta zelzelenin merkezi olarak ortaya çıkar.

Zelzelenin şiddetini ölçmek için önceleri gözleme dayalı ölçekler kullanıldı. Sonraları teknolojinin
gelişmesiyle birlikte âletlerle ölçü değerlerine dayalı ölçekler kullanılmaya başlandı. İlk ölçeklerden
olan Cancanı-Mercalli-Sieberg şiddet ölçeği gözlem ve titreşim ivmesine dayanmaktaydı. Zelzele
şiddeti bu sistemde 12 dereceye ayrılmaktadır. Günümüzde ise âletlerle yapılan ölçümlere dayalı
Rıchter ölçeği kullanılmaktadır. Amerikalı Charles F. Rıchter tarafından geliştirilen bir ölçekte
maksimum şiddet 9 ile ifâde edilir. Çünkü şimdiye kadar kaydedilen en şiddetli deprem 8,9 Rıchter
derecesindedir. 4,5 şiddetinde bir zelzele hafif hasarlar yaparken 6 şiddetinden sonra tehlikeli neticeler ortaya çıkar. Her sene yaklaşık yüz civarında 6 şiddetinin üstünde zelzele olur. Yedi veya daha şiddetli zelzeleler senede yaklaşık 25 kadardır. Sekiz şiddetinin üstünde ise senede bir-iki zelzele vukû bulur.

Zelzelelerin şiddeti meydana getirdikleri hasar ve can-mal kaybıyla orantılı değildir. Şiddeti az olan bir zelzele çok büyük hasarlara ve kayıplara yol açabilir. Aksine çok şiddetli bir zelzelede can ve mal
kaybı az olabilir. Bunların böyle olması yapıların malzeme ve şekilleri, yangınlar, sismik deniz
dalgaları, su ve kanalizasyon arızaları gibi sebeplerden olabilir. Zelzele şiddetinin yerkabuğunun
jeolojik özellikleriyle çok yakın ilişkisi vardır.

Zelzeleler 4-16 sn gibi kısa süreler devam etmesine rağmen insanlar üzerinde çok uzunmuş gibi bir
tesir yapar. Ânî olarak meydana geldiği için insanlar üzerinde esrarlı bir hava bırakır. Berâberinde
gelen yangınlar daha da tehlikeli olur. Zelzele kuşağı üzerinde bulunan ülkeler, yapılar dayanıklı
olması yanında yangına karşı sağlam tesislerin kurulmasına da önem verirler.

Zelzelelerin en sık olduğu yerlerde şiddet de en yüksektir. Zelzelenin az veya hafif olduğu, çok sık ve şiddetli olduğu veya hiç olmadığı bölgeler gözönüne alınarak çizilmiş ve zelzele kuşakları ve
bölgelerini gösterir haritalar vardır. Yeryüzünü teşkil eden plâkaların birleşme veya ayrılma bölgeleri
zelzelenin fazla olduğu yerlerdir. Türkiye de böyle bir bölgede bulunmaktadır. Biri Büyük Okyanus
çevresi, diğeri Akdeniz çevresi, Alpler, Antiller ve Hindistan’ı da içine alan bölge olmak üzere iki büyük zelzele kuşağının yanında Kanada ve Sicilya gibi oturmuş zelzele görülmeyen yerler de vardır.
Türkiye’de zelzelelerin çoğu Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu fayları ve Ege’nin çökmüş bölgelerinde
meydana gelir. Bunların içinde en sık Kuzey Anadolu fayında görülür. Buna göre memleketimizin en
fazla görülen zelzeleyi belirten birinci dereceden başlayarak 2., 3., 4. ve hiç görülmeyen 5. derece
zelzele bölgelerini gösterir haritalar mevcuttur.

Zelzelenin zararlarını en aza indirmek için alınacak tedbirler

1. İlk 2-3 sn içinde zelzelenin şiddetlenip şiddetlenmemesine göre tedbir almak. Eğer şoklar hafif ise zelzele uzaktadır ve asıl şok gelmeden tehlikeli yerden uzaklaşmak
2. Kaçarken yanan ocak gibi şeyleri bırakmamaya dikkat etmek.
3. İki üç katlı evlerin üst katları daha emindir. Merdivenler en tehlikeli yerleri teşkil ederler.
4. Duvar, kiriş ve devrilebilecek eşyâlardan uzak durup, masa, sıra gibi altı emin yerlere sığınmak.
5. Dışarda binâlardan uzak durmak.
6. Kıyılarda sismik dalgaların tehlikesine karşı sâhilden uzaklaşmak.
7. Heyelanlı alanlarda kaya parçalarının yuvarlanabileceğini gözönüne almak.
8. Zelzelenin birinci dakikasından sonra tehlikenin çoğu geçmiştir. Bu takdirde yangın büyümemesi içinyanan şeyleri söndürmek.
9. Zelzele sonrası su ve elektrik sistemlerini kontrol edip tedbir almak.
10. Asıl zelzeleden sonra hafif sarsıntılar olabilir. Bunların sağlam bâzı binâları yıkabileceği gözönüne alınmalı.
11. Bu tedbirlerle birlikte yapılacak en önemli iş, soğukkanlılıkla Allahü teâlâya sığınmak ve yersiz telaşlara kapılarak bâzı zararlara sebep olmamaktır.

İstanbul’un Büyük Depremleri

Osmanlılar zamânındaki en eski zelzele 1489 yılında olmuştur. Can ve binâ kaybı hakkında bilgi yoktur.

1509 İstanbul Depremi
İstanbul 45 gün aralıklı olarak sallanmıştır. Bu zelzelede minâre hiç kalmamış 109 câmi ve mescit, 1070 ev büyük zarar görmüştür. Ölü sayısı ise değişik kaynaklarda 3000-5000 arasında gösterilmektedir. Bu zelzelede surların bâzı yerleri, su bentleri de kısmen yıkılmıştı. Sultan İkinci Bâyezîd Han çıkardığı bir fermanla Anadolu sancaklarından 37.000, Rumeli sancaklarından 29.000 kişiyi İstanbul’a getirtmişti. Bunların başına verilen 3000 usta ile iki ay içinde yıkıntılar temizlenmiş, surlar, hisarlar ve evler yeniden yapılmıştı.

1648 İstanbul Depremi
28 Haziran günü akşamdan önce olan büyük zelzele için zamânın meşhur târihçisi Nâimâ “Nice
hâneler ve ocaklar ve minâre külahları yıkıldı, benzeri bu asırda görülmemiştir” demektedir.

1690 İstanbul Depremi
11 Temmuz gecesi akşam namazından sonra meydana gelen zelzele birkaç gün devam etmiş,
Topkapı surları dâhil İstanbul’da pekçok yapı zarar görmüştür.

1719 İstanbul Depremi
24 Mayıs günü saat beş sıralarında meydana gelen zelzele üç dakika sürmüş ve büyük tahribat
meydana gelmiştir.

1754 İstanbul Depremi
3 Eylül günü hava karardıktan sonra iki dakika süren zelzele aralıklarla beş, altı gün devam etmiştir. Pekçok binânın yerle bir olduğu bu zelzelede, Fâtih ve Bâyezîd câmilerinin kubbeleri çatlamış, pâdişâhın emriyle bunlar ve diğer harap olan binâlar derhal tâmir edilmiştir.

1766 İstanbul Depremi
23 Mayıs Kurban Bayramında olan zelzele iki dakika kadar sürmüştü. Aralıklarla üç ay kadar
devam eden sarsıntılardan İstanbul bir taş yığını hâline gelmiş harâbeye dönmüştü. Fâtih Câmii,
Kapalı Çarşı, Baruthâne, Saraçhâne, Tophâne, Yeniçeri kışlaları, Saray-ı Hümâyun ile surların bâzı
yerleri yıkılmıştı.

1894 İstanbul Depremi
10 Temmuz öğle üzeri meydana gelen zelzele çok büyük hasara sebep oldu. Kapalıçarşı, Bitpazarı, Çadırcılar, Yağlıkçılar, Yeniçeriler Çarşısı, Bodrum ve Kellekesen Hanları, Uzunçarşı, Tahtakale, Kutucular, Kantarcılar baştan başa yıkıldı. Bir kısım câmilerin harap olduğu, Gedikpaşa, Kadırga, Kumkapı, Yenikapı, Langa ve Samatya’da yüzlerce evin yıkıldığı bu zelzelede pekçok insan öldü.
Sultan İkinci Abdülhamîd Han yaralıların tedâvisi, çadırların kurularak halka ve muhtaçlara yardım edilmesini emretmiştir. Bunların yanında saray mutfağı halka ekmek dağıtmak üzere seferber olmuştur.

1999 Gölcük Depremi - İzmit
Gölcük Depremi, İzmit Depremi ya da Marmara Depremi, 17 Ağustos 1999 sabahı, yerel saatle 03:02'de gerçekleşti. Kocaeli Gölcük merkezli ve 7,5 büyüklüğünde gerçekleşen deprem, büyük çapta can ve mal kaybına neden oldu. 17 Ağustos Depremi, tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17 bin 840 kişi öldü, 43 bin 935 kişi yaralandı. 505 kişi sakat kaldı. 285 bin 211 konut, 42 bin 902 işyeri hasar gördü.


1999 Düzce Depremi – Bolu
Yaklaşık 30 saniye süren ve şiddeti 7,2 olan bu deprem, 17 Ağustos 1999 depremine neden olan Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolunu oluşturan segmentin üzerinde gerçekleşti. 12 Kasım 1999 depremi, 17 Ağustos'taki kırılmaların Düzce fayının doğu bölümünü tetiklemesi sonucu gelişti.

2011 Van Depremi
Türkiye’de bugüne kadar yaşanan ve çok sayıda kişinin hayatına mal olan büyük depremlerden biri de 23 Ekim tarihinde Van’da yaşandı. Merkez üssü Erciş ilçesi olan ve 7,2 büyüklüğünde olan depremde 604 kişi yaşamını yitirdi, 222 kişi ise enkazdan sağ kurtarıldı. Bu büyük depremin yaraları sarılmaya çalışılırken, bu kez 9 Kasım’da Edremit merkezli ve 5,6 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana geldi. Bu depremde de 32 kişi hayatını kaybederken, 30 kişi enkaz altından sağ olarak çıkarıldı.



Yorumlar

Popüler Yayınlar

A, B, C, D, E... Otomobil Segmentleri...

Otomobil Segmenti Nedir Bu yazımızıda sizlere aşağıdaki otomobil segmentleri hakkında özet bilgi vereceğiz. Keyifli okulamalar. A Segment - Basic – Mini Sınıf – Minicar – Şehir Arabası – Economy Car – City Car B Segment - Small – Küçük Sınıf Otomobiller – Küçük Aile Arabası C Segment - Lower Medium – Alt Orta Sınıf Otomobiller D Segment - Upper Medium – Üst Orta Sınıf  Otomobiller E Segment – Executive – Üst Sınıf  Otomobiller F Segment - Luxury – Lüks Sınıf  Otomobiller S Segment - Sports – Spor Otomobiller M Segment - Multi Ourpose Otomobiller J Segment - Sport Utility Otomobiller Otomobiller birbirleri ile kolay kıyaslanması amacıyla farklı sınıflara ayrılmaktadır. ABD’nin aksine Avrupa ülkeleri düzeyinde bu konuda belirli bir kural-yönetmelik bulunmamaktadır. Otomobillerin sınıfları bilinen marka ve modellerin kıyaslanması yoluyla tanımlanmaktadır. Örneğin Volkswagen Polo, Golf ve Passat iç hacim ve ebat farklılıkları nedeniyle farklı sınıflarda yer almak

Hibiskus (Mekke gülü,Nar çiçeği) Nedir ve Faydaları Nelerdir ?

Hibiskus Nerede Yetişir Anavatanı Neresidir? Hibiskus’un latince adı Kerkedeh’dir. Kerkedeh ise Sudan çöllerinde yetişen susuzluk gideren bir bitkidir. Zaten latince ismi olan Hibiskus da vücuda şifa veren, ferahlatan anlamındadır.Çay gibi demlenip içilir. Sudan’ın geleneksel bir içeceğidir. Halk dilinde yaprakları güle benzetildiği için Mekke gülü ya da Nar çiçeği olarak da bilinmektedir. “Agua de Jamaica” veya “Jamaika Gülü” adı verilen “hibiscus sabdariffa” bitkisi Jamaika, Meksika, Orta Amerika, Güney Amerika ve Karayip adalarına özgü bir bitkidir. Jamaika’da genellikle zencefil ile birlikte karıştırılıp, çay veya soğuk içecek olarak tüketilir. Hibiskus çayı “ekşi çay” olarak da bilinir. Yağları Yakıyor İçeriğinde yüksek oranda C vitamini bulunduran nar çiçeği, vücudun güçlenmesini ve yağ hücrelerinin yakılarak yok edilmesini sağlıyor. Özellikle basen, göbek, bel çevresinde birikmiş yağlar için nar çiçeği çayı faydalı etki gösteriyor. Kan Şekerini Düzenliyor. Bilimsel ar

Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım - How To Knitting Increase And Decrease 1

Örgümüzü kol altına kadar istediğimiz uzunluğa varana dek örüyoruz. Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Sonra şişimize 5 ilmek atıyoruz. Bunun İçin baş parmak yardımıyla bir halka oluşturup şişten geçiriyoruz. ( Başka bir ilmek atma şeklini yarın sizlerle paylaşacağım inşaallah.) Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Sonra ilmeğimizi ipi çekip sıkılıyoruz. Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Bu 5 ilmeği attıktan sonra ilk 4 tanesini örüyoruz. 5. ilmek ile 6. ilmeği yani ( 5 ilmek atmadan önceki ilk ilmeğimizi ) beraber örüyoruz. Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Şimdi örgümüzü çeviriyoruz. Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Sol taraftaki ilk ilmeği örmeden sağ şişe aldık ve düz idi. Bu yüzden ipi kendimizden tarafa al

Düz Dar Etek Kalıbı Çizimi

Öncelikle lazım olacak malzemeleri ve bilgileri edinelim  Parşömen kağıdı, A4 kağıdı, cetvel , riga cetveli , kağıt makası , mezura , kalem Bel ölçüsü = 70 cm  Kalça ölçüsü = 94 cm  Kalça düşüklüğü = 20 cm Etek boyu = 55 cm Arka Kalça Hattı Uzunluğu Kural: (Kalça Ölçüsü / 4) + 1 =  24,5 cm =(94/4)+1 = 24,5 cm Ön Uzunluk Kural: (Kalça Ölçüsü / 4) - 1= 22,5 cm =(94/4)-1 = 22,5 cm Pens Hesaplaması Kural: (Kalça Ölçüsü - Bel Ölçüsü) / 2 = 12 cm   =( 94 – 70 ) / 2 = 12 cm 12 yi kural dahilinde 4 parçaya ( Ön , Ön Yan , Arka Yan , Arka   ) dağıtıyoruz. Kural 1: En az pens Önde , En fazla Yanlarda , Fazla Arkada olmalı. Kural 2: Ön Yan ve Arka Yan eşit olmalı. (Ön Yan = Arka Yan) Oranlar isteğe bağlı değişebilir, önemli olan kurallara uymasıdır. Uygulama : Anlaşılması kolay olsun diye A4 kağıdına eşel cetveli ile çizdim.Aynı şekilde parşömen kağıdına uygulayarak kalıbınızı çıkarabilirsiniz. Eşel cetveli: Dikiş malz

Boncuktan Salon Takımı Nasıl Yapılır ? Grafikli Anlatım

Gerekli malzemeler: Çizmeli Naylon ip , Pense , 1 kilo Cam kum boncuk , 1/2 kilo Cam boru boncuk , Makas , Çakmak , Boncuk iğnesi. Motifimize başlamadan önce, ipin dolaşmaması için ipi gerdirmeyi unutmayalım ! 2.85 cm ip keselim ve iki kat yapıp bağlıyalım. Sökülmemesi için ucunu çakmakla yakıyoruz.Şimdi ipliğimize 12 boncuk geçirelim. İğnemizi en baştaki boncuğun içinden geçirip halka yapalım. Sonra iğneye ( 1 boru 3 kum 1 boru ) geçirip Halkamızın ikinci boncuğundan iğnemizi geçirip çıkartalım. Geri dönüp iğnemizi son taktığımız boru boncuğun içinden geçirip borunun üstüne çıkıyoruz. 3 Kum 1 Boru takıp halkamızdaki üçüncü boncuktan geçiyoruz.Tekrar son taktığımız borunun içinden geçip tepeye çıkyoruz.12 kum boncuk bitene kadar bu işlemi tekrarlıyoruz. bitirişi yaparken İlk başladığımız yerle birleştiriyoruz.3 kum ipimizdeyken ilk başladığımız 3 lü nün birinci boncuğundan girip ikinci boncuğundan (yani orta boncuktan) çıkıyoru

İlk Defa Başlayacaklar için Uçak Yolculuğu

Merhaba, Bugün, uçak yolculuğu yapacaklar için genel bilgiler vermeye çalışacağız.  Deneyimlerimizi aktarmya çalışacağız, gene de her türlü bilgiyi ucuş yapacağınız havayolundan almanız sizin için daha yararlı olur. Yapacağınız herhangi bir yanlıştıktan ötürü de sorumluluk kabul etmiyoruz. -Uçuş süreci dört temel adımdan oluşur: 1. Havalimanına Geliş : Uçağınızın kalkış vaktinden; yurtiçi uçuşlar için en az iki saat, yurtdışı uçuşlar için en az 3-4 saat (pasaport kontrolü yüzünden) öncesinden havalimanına varmanızı tavsiye ederiz. 2. Giden Yolcu Girişi: Adı üstünde bulunduğunuz havalimanından başka yere gitmek isteyen yolcuların havalimanına girdiği yerdir. Bir çeşit x-ray cihazı ile vücut ve eşya taraması yapılır. Aramaya girmeden önce üstünüzde taşıdığınız her eşyayı, varsa, yedek bir çantaya atmanızı tavsiye ederiz. Bunun sebebi ise üst aramasında, elbise, ayakkabı ve gözlük hariç sanırım, hiçbir eşyayı üzerinizde taşımanıza izin verilmez. Yurtiçi uçuşlarda

Karekök İki'nin İrrasyonel Olduğunun İspatı

Öncelikle rasyonel ve irrasyonel sayılarının tanımını yapalım: Rasyonel sayı: Payı ve paydası tamsayı olan bir kesir olarak ifade edilebilen, bir diğer değişle virgülden sonraki belirlenebilen kısımdır. 1/2, 0,75, 0,50, 2 bunlara verilebilecek örneklerdir. İrrasyonel sayı: Payı ve paydası tamsayı olan bir kesir olarak yazılamayan sayılardır. Virgülden sonraki kısmı belirlenemez. Pi sayısı ve e sabiti, bunların en meşhur örneklerinden biridir. Şimdi karekök iki'nin irrasyonel olduğunun ispatına geçelim. Bunu yaparken karekök ikinin neden rasyonel olamayacağını ispatlayacağız: Kök ikinin , a ve b tam sayı olacak şekilde, a/b şeklinde ifade edilebildiğini düşünelim. Ayrıca, a ve b'nin aralarında 1'den başka ortak böleni olmadığını varsayalım (bu varsayımımız doğrudur, çünkü aralarında ortak böleni olsa bile a veya/ve b sadeleştirilip aralarında asal yapılabilir). Kök iki = a/b (1) Denklem (1) de eşitliğin her iki tarafının karesini alırsak ve

Akü Takviyesi

Bir sabah uyandınız. Aracınıza gittiniz. İşe geç kalmış olabilir, çocuğunuzu okula bırakmak zorunda kalabilir ya da herhangi bir sebebiniz olabilir. Koltuğa oturdunuz. Anahtarı kontağa taktınız. O da ne! Göstergeler açılmadı. Açılsa bile pır pır edip duruyor. Ayrıca marş basmıyor ve farlar sönükleşiyor . Başınızı direksiyona boşuna vurmayın, % 99 akünüz bitmiştir. Böyle zor bir durumla hepimiz karşılaşabiliriz. Bu yazımda akünün bitme sebepleri ve yapılacak işlemlerden bahsetmek istiyorum. Akü: Akü kelimesi Akümülatör'ün kısaltmasıdır. Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depolayan ve gerektiğinde bunu yine elektrik enerjisine dönüştüren enerji kaynağıdır. Otomobillerde marş sistemini, ateşleme sistemini, ışıkları ve diğer doğru akım devrelerini çalıştırır. Akülerde standart olarak kurşundioksit içeren pozitif plakalar, saf kurşun içeren negatif plakalar, sülfirik asit (%39) ve saf su karışımı (%61) elektrolit bulunur. Akü Neden Biter? Akünün boşalma sebepl

Çekirgeler Hakkında Önemli Bilgiler

Yaşadığı yerler: Sıcak bölgelerde . Tarla, çayır ve su kenarlarında rastlanır. Özellikleri: Arka bacakları uzun ve sıçrayıcı özelliktedir. Ekinler için zararlıdırlar. Göçmen olanları, 5-6 cm veya daha uzunları vardır. Ömrü: Dört ay kadardır. Çeşitleri: Tarla, yeşil, değnek, İtalyan, Mısır, Afrika göçmen çekirgesi en meşhurlarıdır. Düzkanatlılar (Orthoptera) takımına bağlı böcekler. Ağız parçaları kesici ve çiğneyici olup, çoğunlukla nebâtî, bâzan da hayvânî maddelerle beslenirler. Uzun yapılı başlarının yanlarında bir çift iri petek göz ve alınlarında üç adet basit (osel) göz vardır. Bir çift olan antenleri, bâzılarında kısa, bâzılarında uzun olup, dokunma ve kokuya duyarlı kıllarla bezenmiştir. Çok uzak mesâfelerden rüzgârın getirdiği nebâtî besinlerin kokularını alırlar.  Üç parçalı göğüs kısımlarının her bölümünden bir çift bacak çıkar. Kanatlar da göğsün son iki halkasında yer alır. Üç çift bacağın ilk iki çifti yürümede, iri ve daha güçlü olan son çifti sıçramada kullanıl

ABS, ESP, VSA... Nedir bunlar?

Günümüzde otomobillerin sahip oldukları teknik özellikleri simgeleyen terimlerden bahsetmek istiyorum. Otomobillerin donanımlarını ve teknolojik özelliklerini anlatan ifadeler, yabancı dillerdeki kullanımlarına göre kısaltıldığı için anlaşılması güçleşiyor. Üstelik, aynı teknik özellikler, üreticiler tarafından farklı isimlerle de anılabiliyor. Aynı özellik, bir otomobil markasında farklı, diğer markada farklı isimlendirilebiliyor. Genelde sürüş güvenliğiyle ilgili bu terimlere kısaca değinelim; ABS (Antiblock Brake System) ABS , sürücülere, tekerlekler kilitlenmeden fren yapma olanağı sağlayan, bu sayede aracın manevra ve kontrol yeteneğini artırarak sürücüye yardımcı olan sistemi ifade ediyor. ASR (Acceleration Slip Regulation) Kısaca antipatinaj sistemi olarak de çevrilebilen ASR , araçta patinaja geçildiğinde çekiş olan tekerleklere giden gücü kontrol ederek tutunmayı sağlıyor. Bu sistem, bazı markalarda '' EDL -Elektronik Diferansiyel Kilidi'' olar