Fransız Seyyah Ubucini 19. Yüzyıl İstanbul |
İstanbul’da sayısız resmî binalar, 350’den fazla câmi, 92 Rum ve Ermeni kilisesi, 8 Katolik kilisesi, 34 sinagog, pek çok tekke ve türbe, 518 medrese, 35 kamuya açık kitaplık, 200 imâret, 300 hamam, yüzlerce han veya kervansaray, zarâfet ve temizlik bakımından Avrupa’da bir benzerine rastlamayan heybetli kışlalar bulunmaktadır.
Bu binalar içinde en ilgi çekici olanları; çınar ağaçlarıyle gölgelenmiş ve dînî vazifesini yerine getirmeye gelen Müslümanların abdest aldıkları çeşmelerle çevrili avlularıyle, simli kubbeleri ve sivri minâreleriyle câmilerdir...Dıştan bakıldığında bu câmiler büyüklük ve zevk bakımından birbirlerine benzerler. İçinin görünümü de aynıdır. Kur’ân’ın âyetleriyle meydana getirilen duvarlar süslü; kubbeyi tutan sütunların arasında gerili duran tellere sayısız lâmbalar asılmış; yerde hasırlar veya kıymetli halılar.
Kürsü, şeref sandalyesi, özel olarak ayrılmış sıra diye bir şey görülmez. İmamların ve yoksul öğrencilerin odalarının bulunduğu müştemilâtın yanında yoksullar ve yolcular için misafirhaneler, hasta ve sakatlar için hastaneler bulunmaktadır...”
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum yaparak bize yardımcı olursanız çok memnun oluruz. Şimdiden teşekkürler