Ana içeriğe atla

Obezite ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Obezite Nedir?


Obezite genel anlamda vücuda besinler ile alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanan ve vücut yağ kitlesinin, yağsız vücut kitlesine oranla artması ile açıklanan kronik bir hastalıktır. Günlük alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vücutta yağ olarak depolanmakta ve obezite oluşumuna yani şişmanlığa sebep olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) obeziteyi, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlamaktadır.

Obezite ve Sağlık Üzerindeki Etkileri



Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için, alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekmektedir. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18’i, kadınlarda ise %20-25’ini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranın erkeklerde %25, kadınlarda ise %30’un üstüne çıkması obeziteyi oluşturmaktadır. Günümüz teknolojisindeki gelişmeler, yaşamı kolaylaştırmakla birlikte, günlük hareketleri önemli ölçüde sınırlamakta ve obeziteye davetiye çıkarmaktadır.

DÜNYADA OBEZİTE

Obezite küresel boyutta önemli bir insan sağlığı sorunudur. Hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde obezite her geçen gün artış göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından Asya, Afrika ve Avrupa’da yapılan ve 12 yıl süren MONICA çalışmasında 10 yılda obezite oranında %10-30 arasında bir artış saptandığı bildirilmiştir.

Obezite ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Obezitenin en sık görüldüğü ABD’de Kronik Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC) tarafından NHANES (ABD-Ulusal Beslenme ve Sağlık Araştırması) çalışmasına göre 2005-2006 yılında erkeklerde %33.3, kadınlarda ise %35.3 olarak tespit edildiği açıklanmıştır. Avrupa’da yetişkinlerde fazla kilolu olma aralığı erkeklerde %32-79, kadınlarda ise %28-78 arasında değişmektedir. Fazla kilolu olma durumunun en yüksek olduğu ülkeler Arnavutluk, Bosna-Hersek ve İngiltere (İskoçya bölgesinde)’dir. Türkmenistan ve Özbekistan ise oranın en düşük olduğu ülkelerdir.

Obeziteye bağlı hastalıklar nedeniyle her yıl 3 milyona yakın insan hayatını kaybetmektedir. Obezitenin giderek yaygınlaşarak toplum sağlığı sorunu haline gelmesi, tüm dünyada obezite ile mücadele çalışmalarının başlamasına neden olmuştur.

TÜRKİYE’DE OBEZİTE

Obezite; kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, bazı kanser türleri, solunum sistemi hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları gibi pek çok sağlık probleminin oluşmasına zemin hazırlamakta, hayat kalitesi ve süresini olumsuz yönde etkilemektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) obeziteyi en riskli 10 hastalıktan biri olarak kabul ederken, yine aynı örgüt tarafından yürütülen son araştırmalarda obezitenin kanserle yakın ilgisi olduğu belirlenmiştir.

Obezitenin en önemli risk faktörlerini; fiziksel aktivitede azalma, beslenme alışkanlıkları, yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, evlilik, doğum sayısı ve genetik oluşturmaktadır. Kalıtsal olarak da geçebilen obezite özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde hızla yayılmaktadır.

Ülkemizde ise kadınların % 20,9’unun obez olduğu görülmektedir. Erkeklerde ise bu oran % 13,7’dir. Toplamda ise Türkiye’de obezite oranı % 17’dir.

BEDEN KİTLE İNDEKSİ


Dünya Sağlık Örgütü’nün obezite sınıflandırması esas alınarak obeziteyi belirlemek için yaygın olarak Beden Kitle İndeksi (BKİ) kullanılmaktadır. BKİ, bireyin vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m cinsinden) karesine (BKI=kg/m2) bölünmesiyle elde edilen bir değerdir. BKİ boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının tahmin edilmesinde kullanılmakta, vücutta yağ dağılımı hakkında bilgi vermemektedir.

BEL ÇEVRESİ

Son yıllarda araştırmacılar vücuttaki toplam yağ miktarından çok, yağın vücutta bulunduğu bölge ve dağılımı üzerinde durmaktadırlar. Çünkü vücuttaki yağın bulunduğu bölge ve dağılımı, hastalıkların morbidite ve mortalitesi ile ilişkilendirilmektedir. Bölgesel yağ dağılımı genetik olarak erkek ve kadınlarda farklılık göstermektedir. Android tip (erkek tipi) obezitede yağ vücudun üst bölümünde (elma tip) bel, üst karın ve göğüs karında ve cilt altında toplanmaktadır. Jinoid tip (kadın tipi) obezitede ise yağ, vücudun alt bölümünde (armut tip) kalça, uyluk, bacaklar ve cilt altında toplanmaktadır.

Bel/kalça oranı kadınlarda 0.85’den ve erkeklerde ise 1.0’den fazla ise android tip obezite olarak kabul edilmektedir. Bu dağılımın belirlenmesinde bel/kalça oranı kullanılmakta ise de, tek başına bel çevresi ölçümü, karın bölgesindeki yağ dağılımı ve sağlığın bozulmasında önemli ve pratik bir gösterge olarak kullanılmaktadır. Yağın karın bölgesinde ve iç organlarda toplanması insülin direncine yol açmaktadır. İnsülin direnci ise obezite ile yol açtığı Tip 2 Diyabet, hipertansiyon, dislipidemi, koroner arter hastalıkları arasındaki ilişkiyi sağlayan en önemli faktördür.

Tek başına bel çevresi ölçümünün erkeklerde 94 cm, kadınlarda 80 cm ve üzerinde olması hastalık riski ile ilişkilidir.

OBEZİTENİN NEDENLERİ

Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları
Yetersiz fiziksel aktivite
Yaş
Cinsiyet
Eğitim düzeyi
Sosyo – kültürel etmenler
Gelir durumu
Hormonal ve metabolik etmenler
Genetik etmenler
Psikolojik problemler
Sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama
Sigara- alkol kullanma durumu
Kullanılan bazı ilaçlar
Doğum sayısı ve doğumlar arası süre

OBEZİTE VE ANNE SÜTÜ

Obezitenin gelişmesinde dikkat edilmesi gereken faktörlerden biri de yaşamın ilk yıllarındaki beslenme şeklidir. Yapılan çalışmalarda, obezite görülme sıklığının anne sütü ile beslenen çocuklarda, anne sütü ile beslenmeyen çocuklara göre daha düşük oranlarda olduğu, anne sütü verme süresinin, tamamlayıcı besinlerin türü, miktarı ve başlama zamanlarının obezite oluşumunu etkilediği bildirilmektedir.

WHO ve UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) tarafından yayımlanan çeşitli dökümanlarda 6 ay tek başına anne sütü verilmesinin, 6.aydan sonra emzirmenin sürdürülmesi ile birlikte güvenilir ve uygun kalite ve miktarda tamamlayıcı besinlere başlanılmasının ve en az 2 yıl emzirmenin devam ettirilmesinin kısa ve uzun dönemde obezite ve kronik hastalık riskini azaltabileceği belirtilmiştir.

OBEZİTENİN SEBEP OLDUĞU SAĞLIK PROBLEMLERİ

İnsülin direnci – Hiperinsülinemi
Tip 2 Diabetes Mellitus
Hipertansiyon
Koroner arter hastalığı
Hiperlipidemi – Hipertrigliseridemi
Metabolik sendrom
Safra kesesi hastalıkları
Bazı kanser türleri
Osteoartrit
Felç
Uyku apnesi
Karaciğer yağlanması
Astım
Solunum zorluğu
Gebelik komplikasyonları
Menstruasyon düzensizlikleri
Aşırı kıllanma
Ameliyat risklerinin artması
Ruhsal sorunlar
Toplumsal uyumsuzluklar
Deri ve mantar enfeksiyonları
Kas-iskelet sistemi problemleri

OBEZİTE TEDAVİSİ

1.Tıbbi beslenme (diyet) tedavisi

Obezitenin tedavisinde tıbbi beslenme tedavisi anahtar rol oynamaktadır. Obezitede beslenme tedavisi ile:
Vücut ağırlığının, boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeye indirilmesi hedeflenmelidir. Tıbbi beslenme (diyet) tedavisinin bireye özgü olduğu unutulmamalıdır. Başlangıçta belirlenen hedefler, bireyin olması gereken ideal ağırlığı olabildiği gibi, ideal ağırlığının biraz üzerinde de olabilir.

Obezite ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Uygulanacak zayıflama diyetleri yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ile uyumlu olmalıdır. Amaç, bireye doğru beslenme alışkanlığı kazandırılması ve bu alışkanlığını sürdürmesidir. Vücut ağırlığı boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeye geldiğinde tekrar ağırlık kazanımı önlenmeli ve kaybedilen ağırlık korunmalıdır.

2.Egzersiz tedavisi

Egzersiz tedavisinin ağırlık kaybını sağlamadaki etkisi halen tartışmalı olsa da, fiziksel aktivitenin yağ dokusu ve karın bölgesindeki yağlanmayı azalttığı, diyet yapıldığında görülebilen kas kütle kayıplarını önlediği kesin olarak kabul edilmektedir. Egzersiz tedavisi ile, tıbbi beslenme tedavisini destekleyici nitelikte bireylerin ağırlık kazanımları engellenebilmekte, zayıflama ve tekrar ağırlık kazanmanın önlenmesi sağlanmaktadır.

Yetişkinlerin her gün ortalama 30 dakika orta şiddette egzersiz yapması önerilmektedir. Bu düzey bir aktivite günlük 840kj (200kkal) enerji tüketimini sağlar. Obez kişilerde her gün fiziksel olarak aktif olmak amaçlanmaktadır. Enerji harcaması kişinin vücut ağırlığı ve aktivite şiddetine göre değişir.

Egzersiz tedavisinin temel ilkeleri aşağıda belirtilmiştir :
Egzersizin Türü ; Yürüyüş, Günlük Yaşam Aktivitelerinde Artış, Direnç Egzersizleri
Egzersizin Sıklığı; Her gün veya en az 5 gün/hafta
Egzersizin Süresi; 40-60 dk/günde 1 kez, 20-30 dk/günde 2 kez
Egzersizin Şiddeti; Maksimal Oksijen Tüketiminin % 50-70’i


Obez bireyde, egzersiz programının uygulanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli konular, enerji harcamasını artırırken yaralanma riskinin en düşük düzeyde tutulmasıdır. Önerilen egzersiz programı, bireye özgü olmalı, eğlenceli, uygulanabilir ve bireyin günlük yaşam alışkanlıkları ile uyumlu olmalıdır.

3.Davranış değişikliği tedavisi

Vücut ağırlığının denetiminde davranış değişikliği tedavisi, fazla ağırlık kazanımına neden olan yemek yeme ve fiziksel aktivite ile ilgili olumsuz davranışları olumlu yönde değiştirmeyi veya azaltmayı, olumlu davranışları ise pekiştirerek yaşam biçimi haline gelmesini amaçlayan bir tedavi şeklidir. Davranış değişikliği tedavisinin basamakları:

Kendi kendini gözlemleme
Uyaran kontrolü
Alternatif davranış geliştirme
Pekiştirme, kendi kendini ödüllendirme
Bilişsel yeniden yapılandırma
Sosyal destek

4.Farmakolojik tedavi

Obezite tedavisinde kullanılacak ilaçlar hafif ve orta derecede ağırlık fazlalığı olan bireyler için uygun değildir. Kullanılan ilaçların, sağlık yönünden güvenirliliğinin saptanmış olması, obeziteye neden olan etiyolojiye uygun bir etki göstermesi, kısa ve uzun dönemde önemli yan etkisinin olmaması ve bağımlılık yapmaması ve bu tür ilaçların mutlaka hekim tavsiyesi ve kontrolünde kullanılması gerekliliği büyük önem taşımaktadır.  Obezite tedavisinin başarılı olması için hastanın ilaç tedavisinin yanı sıra tıbbi beslenme tedavisi ve egzersiz tedavisini sürdürmeyi kabul etmesi ve düzenli olarak kontrollere gelmesi gerekmektedir.

5.Cerrahi tedavi

Obezitede cerrahi yaklaşım temelde ikiye ayrılır. Besinlerle alınan enerjinin azaltılmasına yönelik bariyatrik cerrahide hedef, besinlerin gastrointestinal sistemde emilimlerini azaltmaktır. Bu amaçla bypass, gastroplasti, gastrik bantlama, gastrik balon, mide kelepçesi gibi yöntemleri kullanılır.

Rekonstrüktif cerrahide ise amaç; vücudun çeşitli bölgelerinde lokalize olmuş mevcut yağ dokularının uzaklaştırılmasıdır. Bu tedavi estetik ağırlıklıdır ve eğer hasta obezite tedavisinin gereklerini yerine getirmezse yağ birikimi tekrar gerçekleşmektedir.

Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı

Yorumlar

Popüler Yayınlar

A, B, C, D, E... Otomobil Segmentleri...

Otomobil Segmenti Nedir Bu yazımızıda sizlere aşağıdaki otomobil segmentleri hakkında özet bilgi vereceğiz. Keyifli okulamalar. A Segment - Basic – Mini Sınıf – Minicar – Şehir Arabası – Economy Car – City Car B Segment - Small – Küçük Sınıf Otomobiller – Küçük Aile Arabası C Segment - Lower Medium – Alt Orta Sınıf Otomobiller D Segment - Upper Medium – Üst Orta Sınıf  Otomobiller E Segment – Executive – Üst Sınıf  Otomobiller F Segment - Luxury – Lüks Sınıf  Otomobiller S Segment - Sports – Spor Otomobiller M Segment - Multi Ourpose Otomobiller J Segment - Sport Utility Otomobiller Otomobiller birbirleri ile kolay kıyaslanması amacıyla farklı sınıflara ayrılmaktadır. ABD’nin aksine Avrupa ülkeleri düzeyinde bu konuda belirli bir kural-yönetmelik bulunmamaktadır. Otomobillerin sınıfları bilinen marka ve modellerin kıyaslanması yoluyla tanımlanmaktadır. Örneğin Volkswagen Polo, Golf ve Passat iç hacim ve ebat farklılıkları nedeniyle farklı sınıfl...

Hibiskus (Mekke gülü,Nar çiçeği) Nedir ve Faydaları Nelerdir ?

Hibiskus Nerede Yetişir Anavatanı Neresidir? Hibiskus’un latince adı Kerkedeh’dir. Kerkedeh ise Sudan çöllerinde yetişen susuzluk gideren bir bitkidir. Zaten latince ismi olan Hibiskus da vücuda şifa veren, ferahlatan anlamındadır.Çay gibi demlenip içilir. Sudan’ın geleneksel bir içeceğidir. Halk dilinde yaprakları güle benzetildiği için Mekke gülü ya da Nar çiçeği olarak da bilinmektedir. “Agua de Jamaica” veya “Jamaika Gülü” adı verilen “hibiscus sabdariffa” bitkisi Jamaika, Meksika, Orta Amerika, Güney Amerika ve Karayip adalarına özgü bir bitkidir. Jamaika’da genellikle zencefil ile birlikte karıştırılıp, çay veya soğuk içecek olarak tüketilir. Hibiskus çayı “ekşi çay” olarak da bilinir. Yağları Yakıyor İçeriğinde yüksek oranda C vitamini bulunduran nar çiçeği, vücudun güçlenmesini ve yağ hücrelerinin yakılarak yok edilmesini sağlıyor. Özellikle basen, göbek, bel çevresinde birikmiş yağlar için nar çiçeği çayı faydalı etki gösteriyor. Kan Şekerini Düzenliyor. Bilimsel ar...

Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım - How To Knitting Increase And Decrease 1

Örgümüzü kol altına kadar istediğimiz uzunluğa varana dek örüyoruz. Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Sonra şişimize 5 ilmek atıyoruz. Bunun İçin baş parmak yardımıyla bir halka oluşturup şişten geçiriyoruz. ( Başka bir ilmek atma şeklini yarın sizlerle paylaşacağım inşaallah.) Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Sonra ilmeğimizi ipi çekip sıkılıyoruz. Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Bu 5 ilmeği attıktan sonra ilk 4 tanesini örüyoruz. 5. ilmek ile 6. ilmeği yani ( 5 ilmek atmadan önceki ilk ilmeğimizi ) beraber örüyoruz. Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Şimdi örgümüzü çeviriyoruz. Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Netten Yazar - Yelek Kol Kesimi Resimli Anlatım Sol taraftaki ilk ilmeği örmeden sağ şişe aldık ve düz idi. Bu yüzden ipi kendimizden tarafa al...

Düz Dar Etek Kalıbı Çizimi

Öncelikle lazım olacak malzemeleri ve bilgileri edinelim  Parşömen kağıdı, A4 kağıdı, cetvel , riga cetveli , kağıt makası , mezura , kalem Bel ölçüsü = 70 cm  Kalça ölçüsü = 94 cm  Kalça düşüklüğü = 20 cm Etek boyu = 55 cm Arka Kalça Hattı Uzunluğu Kural: (Kalça Ölçüsü / 4) + 1 =  24,5 cm =(94/4)+1 = 24,5 cm Ön Uzunluk Kural: (Kalça Ölçüsü / 4) - 1= 22,5 cm =(94/4)-1 = 22,5 cm Pens Hesaplaması Kural: (Kalça Ölçüsü - Bel Ölçüsü) / 2 = 12 cm   =( 94 – 70 ) / 2 = 12 cm 12 yi kural dahilinde 4 parçaya ( Ön , Ön Yan , Arka Yan , Arka   ) dağıtıyoruz. Kural 1: En az pens Önde , En fazla Yanlarda , Fazla Arkada olmalı. Kural 2: Ön Yan ve Arka Yan eşit olmalı. (Ön Yan = Arka Yan) Oranlar isteğe bağlı değişebilir, önemli olan kurallara uymasıdır. Uygulama : Anlaşılması kolay olsun diye A4 kağıdına eşel cetveli ile çizdim.Aynı şekilde parşömen kağıdına uygulayarak kalıbınızı çıkarabilir...

Boncuktan Salon Takımı Nasıl Yapılır ? Grafikli Anlatım

Gerekli malzemeler: Çizmeli Naylon ip , Pense , 1 kilo Cam kum boncuk , 1/2 kilo Cam boru boncuk , Makas , Çakmak , Boncuk iğnesi. Motifimize başlamadan önce, ipin dolaşmaması için ipi gerdirmeyi unutmayalım ! 2.85 cm ip keselim ve iki kat yapıp bağlıyalım. Sökülmemesi için ucunu çakmakla yakıyoruz.Şimdi ipliğimize 12 boncuk geçirelim. İğnemizi en baştaki boncuğun içinden geçirip halka yapalım. Sonra iğneye ( 1 boru 3 kum 1 boru ) geçirip Halkamızın ikinci boncuğundan iğnemizi geçirip çıkartalım. Geri dönüp iğnemizi son taktığımız boru boncuğun içinden geçirip borunun üstüne çıkıyoruz. 3 Kum 1 Boru takıp halkamızdaki üçüncü boncuktan geçiyoruz.Tekrar son taktığımız borunun içinden geçip tepeye çıkyoruz.12 kum boncuk bitene kadar bu işlemi tekrarlıyoruz. bitirişi yaparken İlk başladığımız yerle birleştiriyoruz.3 kum ipimizdeyken ilk başladığımız 3 lü nün birinci boncuğundan girip ikinci boncuğundan (yani orta boncuktan) çıkıyoru...

İlk Defa Başlayacaklar için Uçak Yolculuğu

Merhaba, Bugün, uçak yolculuğu yapacaklar için genel bilgiler vermeye çalışacağız.  Deneyimlerimizi aktarmya çalışacağız, gene de her türlü bilgiyi ucuş yapacağınız havayolundan almanız sizin için daha yararlı olur. Yapacağınız herhangi bir yanlıştıktan ötürü de sorumluluk kabul etmiyoruz. -Uçuş süreci dört temel adımdan oluşur: 1. Havalimanına Geliş : Uçağınızın kalkış vaktinden; yurtiçi uçuşlar için en az iki saat, yurtdışı uçuşlar için en az 3-4 saat (pasaport kontrolü yüzünden) öncesinden havalimanına varmanızı tavsiye ederiz. 2. Giden Yolcu Girişi: Adı üstünde bulunduğunuz havalimanından başka yere gitmek isteyen yolcuların havalimanına girdiği yerdir. Bir çeşit x-ray cihazı ile vücut ve eşya taraması yapılır. Aramaya girmeden önce üstünüzde taşıdığınız her eşyayı, varsa, yedek bir çantaya atmanızı tavsiye ederiz. Bunun sebebi ise üst aramasında, elbise, ayakkabı ve gözlük hariç sanırım, hiçbir eşyayı üzerinizde taşımanıza izin verilmez. Yurtiçi uçuşlard...

Karekök İki'nin İrrasyonel Olduğunun İspatı

Öncelikle rasyonel ve irrasyonel sayılarının tanımını yapalım: Rasyonel sayı: Payı ve paydası tamsayı olan bir kesir olarak ifade edilebilen, bir diğer değişle virgülden sonraki belirlenebilen kısımdır. 1/2, 0,75, 0,50, 2 bunlara verilebilecek örneklerdir. İrrasyonel sayı: Payı ve paydası tamsayı olan bir kesir olarak yazılamayan sayılardır. Virgülden sonraki kısmı belirlenemez. Pi sayısı ve e sabiti, bunların en meşhur örneklerinden biridir. Şimdi karekök iki'nin irrasyonel olduğunun ispatına geçelim. Bunu yaparken karekök ikinin neden rasyonel olamayacağını ispatlayacağız: Kök ikinin , a ve b tam sayı olacak şekilde, a/b şeklinde ifade edilebildiğini düşünelim. Ayrıca, a ve b'nin aralarında 1'den başka ortak böleni olmadığını varsayalım (bu varsayımımız doğrudur, çünkü aralarında ortak böleni olsa bile a veya/ve b sadeleştirilip aralarında asal yapılabilir). Kök iki = a/b (1) Denklem (1) de eşitliğin her iki tarafının karesini alırsak ve...

Akü Takviyesi

Bir sabah uyandınız. Aracınıza gittiniz. İşe geç kalmış olabilir, çocuğunuzu okula bırakmak zorunda kalabilir ya da herhangi bir sebebiniz olabilir. Koltuğa oturdunuz. Anahtarı kontağa taktınız. O da ne! Göstergeler açılmadı. Açılsa bile pır pır edip duruyor. Ayrıca marş basmıyor ve farlar sönükleşiyor . Başınızı direksiyona boşuna vurmayın, % 99 akünüz bitmiştir. Böyle zor bir durumla hepimiz karşılaşabiliriz. Bu yazımda akünün bitme sebepleri ve yapılacak işlemlerden bahsetmek istiyorum. Akü: Akü kelimesi Akümülatör'ün kısaltmasıdır. Elektrik enerjisini kimyasal enerji olarak depolayan ve gerektiğinde bunu yine elektrik enerjisine dönüştüren enerji kaynağıdır. Otomobillerde marş sistemini, ateşleme sistemini, ışıkları ve diğer doğru akım devrelerini çalıştırır. Akülerde standart olarak kurşundioksit içeren pozitif plakalar, saf kurşun içeren negatif plakalar, sülfirik asit (%39) ve saf su karışımı (%61) elektrolit bulunur. Akü Neden Biter? Akünün boşalma sebepl...

Çekirgeler Hakkında Önemli Bilgiler

Yaşadığı yerler: Sıcak bölgelerde . Tarla, çayır ve su kenarlarında rastlanır. Özellikleri: Arka bacakları uzun ve sıçrayıcı özelliktedir. Ekinler için zararlıdırlar. Göçmen olanları, 5-6 cm veya daha uzunları vardır. Ömrü: Dört ay kadardır. Çeşitleri: Tarla, yeşil, değnek, İtalyan, Mısır, Afrika göçmen çekirgesi en meşhurlarıdır. Düzkanatlılar (Orthoptera) takımına bağlı böcekler. Ağız parçaları kesici ve çiğneyici olup, çoğunlukla nebâtî, bâzan da hayvânî maddelerle beslenirler. Uzun yapılı başlarının yanlarında bir çift iri petek göz ve alınlarında üç adet basit (osel) göz vardır. Bir çift olan antenleri, bâzılarında kısa, bâzılarında uzun olup, dokunma ve kokuya duyarlı kıllarla bezenmiştir. Çok uzak mesâfelerden rüzgârın getirdiği nebâtî besinlerin kokularını alırlar.  Üç parçalı göğüs kısımlarının her bölümünden bir çift bacak çıkar. Kanatlar da göğsün son iki halkasında yer alır. Üç çift bacağın ilk iki çifti yürümede, iri ve daha güçlü olan son çifti sıçramada kull...

ABS, ESP, VSA... Nedir bunlar?

Günümüzde otomobillerin sahip oldukları teknik özellikleri simgeleyen terimlerden bahsetmek istiyorum. Otomobillerin donanımlarını ve teknolojik özelliklerini anlatan ifadeler, yabancı dillerdeki kullanımlarına göre kısaltıldığı için anlaşılması güçleşiyor. Üstelik, aynı teknik özellikler, üreticiler tarafından farklı isimlerle de anılabiliyor. Aynı özellik, bir otomobil markasında farklı, diğer markada farklı isimlendirilebiliyor. Genelde sürüş güvenliğiyle ilgili bu terimlere kısaca değinelim; ABS (Antiblock Brake System) ABS , sürücülere, tekerlekler kilitlenmeden fren yapma olanağı sağlayan, bu sayede aracın manevra ve kontrol yeteneğini artırarak sürücüye yardımcı olan sistemi ifade ediyor. ASR (Acceleration Slip Regulation) Kısaca antipatinaj sistemi olarak de çevrilebilen ASR , araçta patinaja geçildiğinde çekiş olan tekerleklere giden gücü kontrol ederek tutunmayı sağlıyor. Bu sistem, bazı markalarda '' EDL -Elektronik Diferansiyel Kilidi'' olar...