Cevad Paşa 18 Mart öncesi ve sonrasında hareketi sevk ve idare eden komutandır. Mustafa Kemal’in kumanda ettiği 19. Tümen, 9 ve 11. piyade tümenleri, Ağır Topçu alayları, mayın ve uçak müfrezeleri, muharebe ve istihkam bölükleri doğrudan Cevad Paşa’ya bağlıydı.
Aslen Malatya'nın Arapgir ilçesindendir. Babası Osmanlı genelkurmay başkanlarından Müşir Şakir Paşa’dır.
Cevad Paşa 1870’te İstanbul’da doğdu.1894’de Harp okulu bitiminde teğmen, üsteğmen rütbelerine sahip oldu. 1892-1894’te Harp Akademisi’ni birincilikle kurmay yüzbaşı olarak bitirdi.
894-1900 yılları arası Padişah Yaveri sıfatıyla Maiyeti Şeriye Erkanı Harbiyesi (Saray Kurmay Kurulu)’unda görev aldı. Bu sırada depremden zarar gören askeri binaları onarımında hizmet etti. 26 Ağustos 1895’te Orleans’ta yapılan Fransız Ordusu Manevraları’nda bulunmak üzere Paris’e gitti. Burada dört yıl kaldıktan sonra 7 Şubat 1899’da Babası Şakir Paşa’nın refakatinde görevle Bulgaristan’a ve sonra aynı yıl Lahey’de toplanan Silahların Yasaklanması-Silahsızlanma Konferansı’na gönderildi.
1905’te Edirne’nin tahkimi için Tophane-i Amire’de teşkil eden kurumda görev aldı. 1907’de ise yeni örgütlenmenin süratle uygulanması için dört ay 2. Ordu’da çalıştı. 1909-1910’da Harp Akademisi Komutanı oldu. Görevi gereği Temmuz 1910’da Alman Ordularının geçit resminde bulunmak üzere Almanya’ya gitti.
Askeri yeteneği sayesinde devlet idaresi ve ordu yönetiminde hızla yükselen Cevat Bey Ocak 1911 ve 1912’de 1. Ordu Kurmay Başkanı oldu. Bu sıfatla Mayıs 1911’de İngiltere Kralının taç giyme töreninde padişah adına bulunan Yusuf İzzettin Efendi’nin eşliğinde Londra’ya gitti. Dönüşünde (Eylül 1912-1913) Şark Ordusu Kurmay Başkanı, Çatalca Ordusu Topçu Komutanlığı Kurmay Başkanı oldu. Şubat 1913-1914’te 9. Tümen Komutanı ve burada iki defa Osmanlı-Bulgar Sınır Komisyonu Başkanlığında bulundu. 1. Ferik (Orgeneral) rütbesine kadar yükseldi.
Cevat Bey 10 Ağustos 1914’te Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevkii Komutanı oldu. Albay rütbesi ile geldiği Çanakkale'de Kasım 1914'te Mirliva (Tuğgeneral) oldu. Bu görevi Mirliva Emin Paşadan aldı.
Kurmay Albay olan Cevat Bey daha sonra tekrar 1.Ferik (Orgeneral) oldu. Çanakkale muharebelerinde Cevat Bey boğazın kıyı savunmasında sorumluydu. Başarılarından dolayı 18 Mart Kahramanı ünvanını aldı.İstiklal Madalyası vardır.
Dönemin Avusturya basınında çıkan bir anekdota göre Viyana sarayında, imparatorun basın dairesi genel müdürü Oskar Montiong, devletin özellikle Slav tebaası tarafından çok sevilen 18. yüzyılda yaşamış Ukraynalı kâhin Mosij Wernyhora'nın kehanetini sık sık hatırlatıyordu. O tuhaf kehanette, Türk atını Dinyester'den suladığında Polonya ayağa kalkacaktır deniyordu. Cevat Paşa atını Dinyester'de suladı. Savaşın sonunda Polonya devleti doğdu. Bu anlamda onun ile bu kehanet ilişkilendirilmiştir.
•29 Kasım 1914'te Çanakkale Müstahkem Mevkii Komutanı
•19 Mart 1915'te Mirliva (Tuğgeneral) oldu
•19 Ağustos 1917’de 14. Kolordu Komutanı
•8 Kasım 1917’de 8. Kolordu Komutanı
•24 Kasım 1917’de 2. Ordu Komutan Vekili
•2 Aralık 1917’de 8. Ordu Komutanı
•3 Kasım 1918’de Genel Karargah Başkanı
•19 Aralık 1918 - 13 Ocak 1919’da Harbiye Nazırı
•14 Mayıs 1919 - 2 Aralık 1919 Erkân-ı Harbiye-i Umumî Reisi (Genel Kurmay Başkanı)
İsmail Cevat Paşa. 145 Malta Sürgünü'nden biridir. 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul'u işgal eden İngiliz kuvvetleri tarafından tutuklandı, Bekirağa Bölüğü'nde bir hafta alıkonulduktan sonra 22 Mart'ta bir savaş gemisiyle Malta'ya nakledildi. Cevad Paşa’yı tutuklayan
Çanakkale’de yendiği İngiliz amiral De Robeck’tir. Benbow adlı İngiliz zırhlısı 18 Mart 1920’de Çanakkale boğazını geçmiş ve Cevad Paşa’yı Malta’ya götürmüştür.Kayıtlara '2773 no'lu sürgün' diye geçildi. 23 Ekim 1921'de imzalanan takas anlaşması ile 15 Ocak1922’de yurda ger döndü ve hemen Ankara'ya geldi.
9 Şubat 1922’de Karargâhı Diyarbakır'da olan El-Cezire bölgesinin komutanlığına atandı. 21 Ekim 1922’te 3. Ordu Müfettişi oldu. 31 Ekim 1922’de bu görevinden istifa ederek Elaziz (Elazığ) Milletvekili oldu. Cevat Paşa, o sırada hem milletvekili olarak görev yapıyordu hem de Orgeneral rütbesinde bulunuyordu. 17 Kasım 1924'te hem ordudaki görevlerini sürdüren hem de Meclis'te bulunan yüksek rütbeli subaylara birini tercih etmeleri istendi. 25 Aralık 1924’te milletvekilliğinden istifa ederek Askeri Şura Üyeliği’ne atandı. Mısır Sorunu ve Irak Sınırı Sorunu sırasında Milletler Cemiyetine Mümessil olarak gönderildi. 1932’de Cenova Silahları Sınırlandırma Konferansı’na delege olarak gönderildi. 14 Eylül 1935’te Askeri Şûra Üyeliği’nden yaş haddinden emekli oldu.
İstanbul, Kadıköy'deki evine çekildi. 13 Mart 1938'de 68 yaşında vefat etti. Erenköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanları ve Atatürk'ün silah arkadaşları için Atatürk Orman Çiftliği arazisinde oluşturulan Devlet Mezarlığı'na kemikleri nakledildi.
Çok anlamlı ve payidar bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık
YanıtlaSil