Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bitkilerle Konuşmanın Faydaları

Evlerinde çiçek yetiştirmeye meraklı kişilerin çoğu, onlarla konuşmanın, yapraklarını okşamanın gelişimlerinde etkili olduğunu, ses tonunun bile bitkiler tarafından algılanabildiğini iddia ederler. Canlıların duyabilmeleri ve hissedebilmeleri için gelişmiş organlara daha önemlisi bir sinir sistemine sahip olmaları gerekiyor. Bitkilerin ne ses dalgalarını algılayabilecek duyu organları, ne bunları iletecek sinir sistemleri, ne de gelen uyarıları değerlendirecek beyinleri vardır. İnsanlar nefes alıp verdiklerinde havanın içindeki oksijenin büyük bir kısmını kullanırlar ama havada yüzde 0,03 (10 binde 3) oranında bulunan karbondioksiti hemen hemen hiç kullanmadan tekrar dışarı verirler. Metabolizmanın çalışmasından dolayı ortaya çıkan karbondioksit de buna eklenince verdiğimiz nefes içindeki karbondioksit oranı iyice artar. Bitkiler ise tam tersine, fotosentez yapabilmeleri için havadaki karbondioksiti kullanırlar. Bitkilerle çok yakından konuşulduğ

Metaller - Seramikler - Polimerler - Kompozitler - Semikondüktörler - Biyomalzemeler:- Akıllı Malzemeler:- Nanomalzemeler:

Metaller : Çoğunlukla metalik elementlerden (örneğin demir, bakır, titanyum, kurşun, altın, nikel, v.s.) ve görece az miktarda ametalik elementten (carbon, nitrojen ve oksijenden) oluşan malzemelerdir. Oldukça sıkı, yoğun (Örneğin demirin yoğunluğu 7 kg/m^3, altının yoğunluğu 19 kg/m^3' dür) ve sert olmasının yanında, üzerine etkiyen kuvvete karşı sünek yenilim (malzemenin cam gibi gevrek çatlamadan yüksek miktarda deformasyona dayanabilmesi olarak düşünebilirsiniz) vermesi dolayısıyla yapı uygulamalarında sıkça kullanılan bir malzemedir. Ayrıca üzerindeki serbest elektronlar sebebiyle elektrik ve ısı iletkenliği yüksektir; dolayısıyla iletken olarak da kullanılır; örneğin lambalardaki tungsten ısı çubukları ya da bakır elektrik iletkenleri gibi). Işığı geçirmezler, parlak metalik yüzey görünümlerine sahiptir. Seramikler : Metalik ve ametalik elementler içeren bileşiklerdir. Aluminum oksit, silikon nitratlı ve karbitli bileşikler, kilden üretilen porselen, çimento, cam, si

Osmanlı Devleti'nde Lonca Teşkilatı Hakkında Kısa Bilgi

Osmanlı'daki lonca teşkilatı 15.yy'ın sonlarında ortaya çıkmış, 18.yy'da gedik ismini alarak 20.yy'ın sonuna kadar varlığını sürdürmüştür. Ayrıca lonca kavramı Osmanlı'da küçük çaplı üretim yapan zanaatların örgütlenme biçimiydi. Loncalarda bulunan iş ahlakının temelinde, otoriteye ve geleneklere bağlılık, el işçiliğine hürmet, kanaatkarlık, meslek sırrını saklamak gibi prensipler yatmaktaydı. Bunun yanında Lonca teşkilatı Osmanlı'da en ücra köşelere yayıldı. Avarız sandıkları sistemiyle üyelerini her türlü kazaya ve ölüme karşı aileleriyle beraber sigortalamıştı. Kendi bünyesi içinde denetlendiği gibi devletinde kontrolünde bulunuyordu. 17.yy'da İstanbul'da 1109 loncaya bağlı, 126.000 üye tespit edilebilmişti. Osmanlı'nın son zamanlarında, sanayileşme hareketlerinin ve fabrikalaşmanın başlaması neticesinde el sanatları giderek önemini kaybetti. İttihat ve Terakki Fırkasınca 1913 tarihinde loncalar tamamen kaldırıldı. Osmanlı Devl

Boncuktan Salon Takımı Nasıl Yapılır ? Grafikli Anlatım

Gerekli malzemeler: Çizmeli Naylon ip , Pense , 1 kilo Cam kum boncuk , 1/2 kilo Cam boru boncuk , Makas , Çakmak , Boncuk iğnesi. Motifimize başlamadan önce, ipin dolaşmaması için ipi gerdirmeyi unutmayalım ! 2.85 cm ip keselim ve iki kat yapıp bağlıyalım. Sökülmemesi için ucunu çakmakla yakıyoruz.Şimdi ipliğimize 12 boncuk geçirelim. İğnemizi en baştaki boncuğun içinden geçirip halka yapalım. Sonra iğneye ( 1 boru 3 kum 1 boru ) geçirip Halkamızın ikinci boncuğundan iğnemizi geçirip çıkartalım. Geri dönüp iğnemizi son taktığımız boru boncuğun içinden geçirip borunun üstüne çıkıyoruz. 3 Kum 1 Boru takıp halkamızdaki üçüncü boncuktan geçiyoruz.Tekrar son taktığımız borunun içinden geçip tepeye çıkyoruz.12 kum boncuk bitene kadar bu işlemi tekrarlıyoruz. bitirişi yaparken İlk başladığımız yerle birleştiriyoruz.3 kum ipimizdeyken ilk başladığımız 3 lü nün birinci boncuğundan girip ikinci boncuğundan (yani orta boncuktan) çıkıyoru

Çift Yarık Deneyi - Quantum Mekaniği

Thomas Young'un (1773-1829) 1800'lü yıllarda gerçekleştirdiği çift yarık deneyi (double-slit experiment); ışığın hem madde hem de dalga özelliği olduğunu göstermiş; böylece quantum mekaniğinin temellerinin atılmasına sebep olmuştur. Quantum mekaniğe girebilecek kadar bilgimiz olmadığı için sadece şunu söyleyebiliriz: Quantum mekaniğinde atom altı parçalarının enerjisini ve hareketini hesaplamaya çalışılır. Hatta, lisede ve sonrasinda gördüğünüz bütün o atom çekirdeğinin etrafında bir seri halka olarak dönen elekronların sebebi de hepsinin belli enerji sınırlarında kalmak zorunda olmalarıdır. Her neyse, çift yarık deneyindace bir plakaya, dikdörtgen kesitli birbirine paralel iki yarık açılmış, bu yarıkların üzerinden yarıklaraa doğru laser ışını gönderilerek plakanın altında başka bir ekran üzerinde görüntü oluşturmuştur. Işık, sadece madde özelliğine sahip olsa ekran üzerinde iki adet tam parlak yarık şekli oluşması gerekirken, parlak ve karanlık bölgelerden oluşan

Kalp Nedir, Kalbin Görev ve İşlevleri Nelerdir?

Kalp Nedir? Öneminden dolayı canlı varlıkların hayat merkezi olarak kabul edilir. Her insanın kalbi kendi yumruğu büyüklüğünde olup, yumurta ve çam kozalağı şeklindedir. Sol göğsün altında ve iki parmak aşağısında bulunur.  Parmağımızı bileğin iç yüzünün alt kısmına bastırdığımızda nabız atışını duyarız. Nabzın artması bize kalbimizin çarpmasını gösterir. Bu sebeple nabız kuşlarda dakikada ortalama 200 , insanda 75, atta 35, filde 25'tir. Birkaç aylık çocuğun kalbi ise yetişkin bir insanın 2 misli çarpar. Kalbin İşlev Ve Görevleri Nelerdir? Akciğerlere kalp tarafından pompalanan kalp , oksijen ile yüklenir ve kalbe geriye sol karıncığa gelir . Sol karıncık kasılarak , sol karıncığa doldurur. Sol karıncık, kasılıp açılarak aorta geçer bedene dağılır.  Oksijenini tüm vücuda dağıtan kan toplardamarlar yardımıyla kalbe geriye döner ve sağ kulakçığa ulaşır. Kulakçıktan sağ karıncığa geçtikten sonra karıncığın kasılması ile akciğere yollanır. Böylece kalbin çevrimi devam ed

İlk Defa Başlayacaklar için Uçak Yolculuğu

Merhaba, Bugün, uçak yolculuğu yapacaklar için genel bilgiler vermeye çalışacağız.  Deneyimlerimizi aktarmya çalışacağız, gene de her türlü bilgiyi ucuş yapacağınız havayolundan almanız sizin için daha yararlı olur. Yapacağınız herhangi bir yanlıştıktan ötürü de sorumluluk kabul etmiyoruz. -Uçuş süreci dört temel adımdan oluşur: 1. Havalimanına Geliş : Uçağınızın kalkış vaktinden; yurtiçi uçuşlar için en az iki saat, yurtdışı uçuşlar için en az 3-4 saat (pasaport kontrolü yüzünden) öncesinden havalimanına varmanızı tavsiye ederiz. 2. Giden Yolcu Girişi: Adı üstünde bulunduğunuz havalimanından başka yere gitmek isteyen yolcuların havalimanına girdiği yerdir. Bir çeşit x-ray cihazı ile vücut ve eşya taraması yapılır. Aramaya girmeden önce üstünüzde taşıdığınız her eşyayı, varsa, yedek bir çantaya atmanızı tavsiye ederiz. Bunun sebebi ise üst aramasında, elbise, ayakkabı ve gözlük hariç sanırım, hiçbir eşyayı üzerinizde taşımanıza izin verilmez. Yurtiçi uçuşlarda

Posta Şiiri

Ah bu yalnızlık yok mu, öpülünce geçilen cinsinden… Niye insanlar hep en zoru seçiyor, ya da seçmek zorunda kalıyor? Niye sürekli okşanmak rahatsız eder insanı ? Yoksa sen hala okşamadın mı boğuk duvarları ? Bunalmadın mı bu mırıltılardan, ışıklardan Çiçeklerden, böceklerden, Çözemediğin evren bilmecesinden, Arşimed’in kabı, Einstein’ın dili… Çok sıkıldım be abi, Hadi gel köfte ekmek yapalım.

Rutin İnsan Örneği

Pazartesi sabahı... Sendrom ! Komikliğe başlamak için kötü bir zamanlama. Kağıt fabrikasında kalite kontrol mühendisi olarak çalışıyorum.  Kağıt fabrikası sonuçta, boyuna günlük yazılacabilecek bir dünya kağıt; ama işin başından kafamı kaldıramıyorum ki ! Kafamı kaldırsam elim durmuyor. Bana gelen kağıt balyalarını envayi çeşit kalemle (kurşun, tükenmez, mürekkep, gazlı kalem v.s.) çizip kağıdın kaliteli olup olmadığına bakıyorum.  Günde o kadar çok kağıt kullanıyorum ki; eğer, bunların üzerine sürekli ve birbirleriyle uyumlu şeyler yazabiliyor olsaydım, inanın şu anda dünyanın en büyük yazarı bendim. Belki değerim şu an anlaşılmayabilirdi; fakat, asırlar sonra insanlar beni dahi yapar, yazdığım yüce sözleri paylaşırlar, kimbilir bu sözler sayesinde inancını kaybetmiş insanlar doğru yolu bulurdu. Ama işim bu işte, sadece karalıyorum.  Aslında, trajik olaylar yaşasam, ne bileyim ağır yoksulluk çeksem, sara hastası olsam, ihtilal olsa, hapse girsem, dönemin yönetimlerine kafa t

Endüstriyel Devrim

18.yüzyılın sonlarında Ingiltere'de başlayıp 19.yüzyıl boyunca tüm dünyada süre gelen endüstriyel devrim, dalgalar halinde meydana gelen bir seri teknolojik gelişmelerden oluşmaktadır. Su, demir ve kömür gibi temel kaynakların çokluğu, ticaretin serbestleşmesi ve artması, orta-sınıfların  paralarını işletmek istemesi endüstriyel devrimin başlangıcı olmuştur. Endüstriyel devrenin başlangıcı, ilk dalga olarak adlandırılır, İngilterede 1712 senesinde Thomas Newcomen' in buhar motorunu keşfiyle başlar. 1770 yılına kadar James Watt tarafından geliştirilen buhar motoru, 1770 de girişimci Matthew Boulton tarafından endüstriyel ölçüde üretilmeye başlanır.  Artık İngilterede bu tarihten itibaren buhar motorları kömür madenlerinde su boşaltım pompası (su azaltılarak kömürde daha derinlere gidilebilir, dolayısıyla daha fazla kömür üretimi yapılabilir); fabrika ekipmanları, buharlı gemiler ve trenler için güç kaynağı olmuştur. Bütün bunlar demir yapımını ve döngüsel olarak

Georges Méliès

La Voyage Dans La Lune: Un Homme de Tetes (Başları Olan Adam):   Georges Méliès 1861-1938 yılları arasında yaşamış Fransız illizyonist ve film yapımcısıdır. Méliès, sinema tarihinin doğum döneminde keşfetmiş olduğu çekim teknikleri ve öykü anlatımları ile sinemanın gelişmesine olanak sağlamıştır.  Lise yıllarında hocalarının ve arkadaşlarının karikatürlerini yapmış, ayrıca kukla tiyatroları için çeşitli el kuklaları ve marionetteler (ipli kuklalar) yapmıştır. Liseyi bitirdiğinde babasının ayakkabı fabrikasını idare etmeye başlayan Melies bir kaç sene sonra bu işi bırakıp Fransa'da resim okumak istemiş; ancak babası izin vermeyince ayakkabı üretimi işine devam etmek zorunda kalmıştır. 1888'de babası emekli olduktan sonra dükkandaki payını kardeşlerine satan Méliès, kendine tiyatro satın almış, burada çokca sayıda komedi ve melodram temalı illüzyon gösterileri yapmıştır. 1895 yılında Lumiere kardeşlerden 10,000 frank karşılığında kamera satın alan Méliè

Düz Dar Etek Kalıbı Çizimi

Öncelikle lazım olacak malzemeleri ve bilgileri edinelim  Parşömen kağıdı, A4 kağıdı, cetvel , riga cetveli , kağıt makası , mezura , kalem Bel ölçüsü = 70 cm  Kalça ölçüsü = 94 cm  Kalça düşüklüğü = 20 cm Etek boyu = 55 cm Arka Kalça Hattı Uzunluğu Kural: (Kalça Ölçüsü / 4) + 1 =  24,5 cm =(94/4)+1 = 24,5 cm Ön Uzunluk Kural: (Kalça Ölçüsü / 4) - 1= 22,5 cm =(94/4)-1 = 22,5 cm Pens Hesaplaması Kural: (Kalça Ölçüsü - Bel Ölçüsü) / 2 = 12 cm   =( 94 – 70 ) / 2 = 12 cm 12 yi kural dahilinde 4 parçaya ( Ön , Ön Yan , Arka Yan , Arka   ) dağıtıyoruz. Kural 1: En az pens Önde , En fazla Yanlarda , Fazla Arkada olmalı. Kural 2: Ön Yan ve Arka Yan eşit olmalı. (Ön Yan = Arka Yan) Oranlar isteğe bağlı değişebilir, önemli olan kurallara uymasıdır. Uygulama : Anlaşılması kolay olsun diye A4 kağıdına eşel cetveli ile çizdim.Aynı şekilde parşömen kağıdına uygulayarak kalıbınızı çıkarabilirsiniz. Eşel cetveli: Dikiş malz