Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Haziran, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Fransız Seyyah Ubucini 19. Yüzyıl İstanbul

Fransız Seyyah Ubucini 19. Yüzyıl İstanbul İstanbul’da sayısız resmî binalar, 350’den fazla câmi, 92 Rum ve Ermeni kilisesi, 8 Katolik kilisesi, 34 sinagog, pek çok tekke ve türbe, 518 medrese, 35 kamuya açık kitaplık, 200 imâret, 300 hamam, yüzlerce han veya kervansaray, zarâfet ve temizlik bakımından Avrupa’da bir benzerine rastlamayan heybetli kışlalar bulunmaktadır. Bu binalar içinde en ilgi çeki­ci olanları; çınar ağaçlarıyle gölgelenmiş ve dînî vazifesini yerine getirmeye gelen Müslümanların abdest aldıkları çeşmelerle çevrili avlularıyle, simli kubbeleri ve sivri minâreleriyle câmilerdir...  Dıştan bakıldığında bu câmiler büyüklük ve zevk bakımından birbirlerine benzerler. İçinin görünümü de aynıdır. Kur’ân’ın âyetleriyle meydana getirilen duvarlar süslü; kubbeyi tutan sütunların arasında gerili duran tellere sayısız lâmbalar asılmış; yerde hasırlar veya kıymetli halılar. Kürsü, şeref sandalyesi, özel olarak ayrılmış sıra diye bir şey görülmez. İmamların ve yoksul öğ

Komik Fıkralar

Ne Lüzum Var İki arkadaş konuşurlarken o sırada yanlarından meşhur bir ressam geçer.  Arkadaşlardan biri, ötekini dürter: - Şunu görüyor musun? Ressamdır. Resme bir fırça vurunca gülen bir çocuğu ağlayan bir çocuk yapabiliyor. Öteki de şöyle der: - Sanki o da bir iş mi? Fırçaya ne lüzum var ? Elinin tersiyle bir tane vurdun mu kâfi. Dün Yoktun Genç bir memur, geceleri bir türlü uyuyamamaktan, sabahları da uyanamamaktan işe hergün geç kalınca doktora başvurur. Doktor bir hap verir ve der ki: -“Bu hap sayesinde uykun normale döner.” O gece rahat uyur. Sabah hem erken kalkar hem de işe vaktinde gider. Şefine hapı bir güzel övmeye başlayınca şef sorar: - Dün yoktun , neredeydin? Dört Kişi İngiliz’in biri, oğlunu ilk defa içkili bir lokantaya götürür. Yemek yerken oğluna şöyle nasihat eder: - Serseriliğin en kötüsü sarhoşluktur, oğlum. - Evet öyledir, baba. - Sarhoş olduğun zaman ne yaptığını bilemezsin. Hatta şu karşı masadaki 2 kişiyi 4 görürsün. - Masada 2

Adana Gezilecek 10 Tarihi Kale

Adana’da çok sayıda tarihi kale vardır. Ceyhan’dan, Tarsus’a kadar 40-50 dağ kalesi olup bunlardan meşhur olanları şunlardır. Adana Kalesi Abbasi Sultanı Halife Harun Reşid tarafından, eskiden kalan kale yıkıntıları üzerine 781’de yaptırılmıştır. 1836’da Adana’yı işgal eden Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından yıktırıldığı için bugün temellerinin bir bölümü kalmıştır. Evliya Çelebi seyahatnamesinde; “Dört köşeli çevresi dört yüz adımdır. Yedi kulesi, iki kapısı vardır” der. İlk devirde yapılan kalenin bir duvarı nehire dayanmış olup, diğer üç kenarı hendeklerle çevrilidir ve 7 burcu vardır. (Kestanbol) Ayas Kalesi   Ceyhan’ın 30 km uzağındadır. Yumurtalık ismiyle anılır. Kale ortaçağda yapılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman Han 1536’da tamir ettirmiş ve “Sahil Kulesi” ismi verilen bir kule ilave ettirmiştir. Yılanlı Kale Ceyhan’a 6 km uzaklıktadır. Halk arasında ismi (Şahmeran)’dır. Misis’e yakındır. Ortaçağda Haçlı seferleri esnasında kurulmuştur

Türkler'de Çocuğa İsim Nasıl Verilirdi

Türkler'de Çocuğa İsim Nasıl Verilirdi Yeni doğan çocuğa veya sonradan Müslüman olan kimseye isim koymak. Varlıkları belirtmek, şahısları diğerlerinden ayırmak için kullanılan kelimelere ad (isim) denmiştir. Allahü teala, yeryüzünde yarattığı ilk insan ve ilk peygamber olan Adem aleyhisselama her şeyin ismini ve faydasını bildirdiğini Kur’an-ı kerimde haber verdi. Mealen; “Allah, Adem’e bütün isimleri öğretti.” buyurdu (Bekara suresi : 31). Tarihin her devrinde insanlar inanç ve adetlerine göre isimler kullandılar. Türklerin İslamiyeti kabulünden önceki isimleri, çocukluk ve gençlik dönemlerinde olmak üzere iki dönemde verilirdi. Doğumun hemen ardından çocuğa isim verilmez, bir yaşından sonra adetlerine göre büyük şölenler yapılır, oradaki en yaşlıları tarafından  isim  konurdu. Esas isim, gençlik çağında gösterilen bir kahramanlıktan sonra verilirdi. İslamiyetten önce Araplarda herkes için isminden başka bir de ilk erkek çocuğuna bağlı olarak baba olduğunu belirten b

Havuç Tatlısı Nasıl Yapılır

Merhaba bugün sizlere havuç tatlısı tarifini paylaşmak istiyorum. Havuç Tatlısı Malzemeleri 1 kilo rendelenmiş havuç 500 gr şeker 1 kg. ufalanmış bisküvi 2 limon suyu 500 gr çekilmiş fındık.  Havuç Tatlısı Hazırlanışı 1. Havuç, bir tencerede pişinceye kadar kavrulur. 2. Sonra üzerine şeker ilâve edilir. 3. Suyunu verip çekinceye kadar, bir miktar daha kavrulur. 4. İçine ufalanmış bisküvi de atılır. 5. Ocağın altı söndürülüp karıştırılır. 6. Soğumadan düz ve yassı bir tepsiye konur. 7. Üzerine çekilmiş fındık içi serpiştirilir. 8. Soğuduktan sonra, kesilip parçalar hâlinde servis yapılır.

İlk Miss Turkey Güzeli Keriman Halis Ece

KERİMAN HALİS ECE 1913 senesinde İstanbul’da doğan ve Feyziye Mektebi’nde tahsil hayatına başlayan Keriman Halis, Türkiye güzeli seçilmişti. Babası Tevfik Halis’e; “ Keriman’ı güzellik yarışmasına sokacağız.” dediklerinde; “Bu kara kızı mı?” diye alay etmişti. Aynı yıl Belçika’nın Spa şehrinde yapılan dünya güzellik yarışmasında 28 ülkenin temsilcileri arasından Keriman dünya güzeli ilân edilmişti. O günlerin canlı şahidi emekli öğretmen Hâlid Turhan Bey, hatıralarında Keriman Hâlis Ece’nin dünya güzeli seçilmesininin perde arkasını şu şekilde anlatır: 1932 senesinde Cumhuriyet Gazetesinin tertiplediği güzellik yarışmasını Keriman Hâlis kazanmıştı. Aynı yıl Belçika’nın Spa şehrinde 28 ülkenin katılmasıyla dünya güzellik yarışması düzenlenmişti. Keriman Hâlis bu yarışmaya Türkiye’yi temsilen katıldı. Günlerce Spa şehrinde kalan güzeller, çeşitli kimselerle görüştü ve konuştular. Yarışma gününde jürinin önünden kızlar birer birer geçip giyimleriyle, bakışlarıyla, tebessümler

Cep Telefonu Tansiyon Yapıyor

Güneş ışığının atında uzun süreli kalan telefonların ana kartında bozulma meydana gelirken, şişen bataryalar patlamaya bile sebep olabiliyor Hava sıcaklıkları insanlar gibi teknolojik cihazları da oldukça fazla etkiliyor. Cep telefonu , tablet ve bilgisayar gibi cihazlar, direkt güneş ışığına maruz kaldığında gerek işlemcilerinde gerekse bataryalarında sıkıntılar ortaya çıkıyor. Uygulamalarla birlikte zaman zaman daha da fazla ısınan cep telefonlarının güneşte kaldığı zaman bozulma riski iki kat artıyor.  Elektronik cihazları güvence altına alan Cepkask AŞ Genel Müdürü Tayfun Gülgeç, kullanıcıları sıcak havalara karşı uyararak, özellikle cep telefonlarının güneş ışığı ve sıcağa maruz bırakmaması gerektiğini söyledi. Milyonlarca telefonun sırf bu yüzden kullanılamaz hâle geldiğine dikkat çeken Gülgeç “Devamlı yüksek ısıya maruz kalan ve sentetik hammadde ile imal edilmiş cep telefonlarının ana kartları bu ısı sebebiyle rahatlıkla deforme olabilir. Yüksek ısıya maruz kalan v

Tarçın 24 Derde Deva Şifalı Bitki

Tarçın Anavatanı Neresidir Ana vatanı Sri Lanka olan ağacın kabuğundan elde edilen tarçın, antik çağlardan beri pek çok medeniyet tarafından doğal ilâç olarak kullanılmıştır. Çay olarak içilebileceği gibi çeşitli yiyeceklerin üzerine serpilip yahut yenilerek de tüketilebilir. Kasları gevşetir.  İdrar yolları enfeksiyonlarına iyi gelir. Kanserle savaşır. Eklem ağrılarında rahatlama sağlar. Hazmı kolaylaştırır. Sivilce ve siyah noktalarda etkilidir. Anne sütünü artırır. Manganez ve kalsiyum kaynağıdır. Kaşınmada etkilidir.  Baş ağrısı ve migrende faydalıdır. Kolesterolü düşürür. Diş ağrısı ve ağız kokusunu giderir. Kan şekerini düşürür. Kas ve eklem ağrılarını rahatlatır. Enfeksiyonlara iyi gelir. Kanı inceltir ve akışını hızlandırır. Beyin aktivitesini artırır. Solunum problemlerini tedavi eder. Kanamayı çabuk durdurur. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Adet dönemini kolaylaştırır. Pıhtılaşmayı önleyici etkisi vardır. Doğal gıda koruyucusudur.

A Harfi İle Başlayan En Güzel 72 Atasözü

Aptal düğünden, çocuk oyundan usanmaz. Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış. Acıkan doymam, susayan kanmam sanır. Acındırırsan arsız olur; acıktırırsan hırsız olur. Aç gözünü , açarlar gözünü. Açın gözü ekmek teknesinde olur. Açlık ile tokluğun arası yarım yufka . Aç tavuk kendini buğday (arpa) ambarında sanır. Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil. Adam adamdan korkmaz ; utanır (hatır sayar). Adam adamdır, olmazsa da pulu (parası); eşek eşektir, olmazsa da çulu. Adam adamı bir kere aldatır . Adam ahbabından ( dostlarından ) bellidir. Adamak kolay, ödemek güçtür. Adamın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilden başka nesi var. Adam kıymetini adam bilir. Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür . Ağacı kurt, insanı dert yer. Ağacın meyvesi olunca başını aşağı salar. Ağaç yaş iken eğilir . Ağaran baş, ağlayan göz gizlenmez . Ağır taş yerinden oynamaz. Ahmağa yüz, aptala söz vermeye gelmez. Ahmak (şaşkın) misafir ev sahibini ağırlar. Akacak kan

Karagöz | Meddah | Ortaoyunu ... Nedir Bunlar

 1. KARAGÖZ NEDİR Türklere has gölge oyunu. Deriden, mukavvadan biçilip, boyanmış şekilleri, arkadan ışık vererek, beyaz bir perde üzerine yansıtılarak oynatılan Türk gölge oyunu. İki değişmez oyuncusundan çok hareketli, canlı ve çekici olanı Karagöz’den dolayı bu isimle bilinmektedir. Resimlerin renkleri şeffaf olduğundan, ışık arkadan vurdukça seyirciler yalnız bu sûretleri görür. Karagözcü sopaların yardımı ile şekilleri hareket ettirir, hem de sesini ve şivesini değiştirerek oyun kahramanlarını kendine has tarzda konuşturur. Oyunun konusu bir metne dayanmadan, temsil sırasında tabiî olarak geliştirilir. Seyircinin ilgisine göre kısaltılıp, uzatılır. Bütün oyun tek sanatçının hüneridir. Hayâl veya gölge oyununun kaynağı, bugünkü bilgimize göre eski şark (doğu) medeniyetidir. Bütün şarkta hayal-i zıl, tayf-ül hayal, hizib-i sitâre, hayal-bâzî gibi isimlerle bilinmektedir. Türk gölge oyununun nasıl yayıldığına dâir değişik rivâyetler vardır. Türkiye’deki gelişmesi 12. yüzyıld